Page 163 - Türk Dili ve Edebiyatı 11 Beceri Temelli Etkinlik Kitabı
P. 163
Ortaöğretim Genel Müdürlüğü TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 11 79
3. ÜNİTE > Şiir Kazanım A.1.8: Şiirde edebiyat, sanat ve fikir akımlarının/anlayışlarının yansımalarını değerlendirir.
Alan Becerileri: Okuma Becerisi Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi
Etkinlik İsmi Ben mi, Biz mi? 25 dk.
Amacı Şiiri aynı, benzer veya farklı anlayıştaki şiirlerle karşılaştırabilmek. Bireysel
Yönerge Aşağıdaki metinleri okuyunuz. Metinlerden hareketle soruları cevaplayınız.
(Metinler, asıllarına sadık kalınarak alınmıştır.)
I. Metin II. Metin
Irkımın Türküsü Yeşil Yurd
Türk Ocağı’na Bahâra benzetilir bir yeşil saadettir.
Biz Oğuzlar soyu olan Türkleriz; Gülümsiyen ovanın vech-i pür-gubârında;
İlk ateşi parlatan, Köyün, uyur gibi, müstağrak-ı sükûnettir.
İlk sabanla sert toprağa toh’m atan Bütün hayâtı ufak bir çayın kenarında
İlk ocağa temel koyan hep biziz.
Uzak yakın bütün âfâka neşreder safvet
Her bucakta vahşî yeller eserken Tabiatın o samimî tevekkül-i sâfı;
Isığgöl’de çadır kuran biz vardık;
Ural’larda boz ayılar gezerken Şu yanda bir meşe -dalgın, vakur, pür-şefkat-
İlk kervanı biz uygurlar çıkardık. Kucaklıyor gibidir kollarıyla etrafı.
Bakın, bizim öz Türkçemiz ne hoş dil; Bu köyde her gece birkaç dakika meks ederim
Onun her bir nağmesi, Olup hayâlime pey-rev seyâhat eylerken
Gökten gelen hitap gibi saf sesi Dühûr-ı müzlimenin sîne-i melâlinde;
Ne bülbüle ne duduya eş değil.
Ve bir dakikacık olsun sükût edip kederim
Bu dil alageyiklerin içtiği Yavaş yavaş duyarım, bir inilti hâlinde,
Yakut renkli çaylar gibi şarıldar; Kaval sadaları târ-ı alîl-i şi’rimden.
Orhun ile Kızılırmak gibi ki
Sularında ruhlarımız pırıldar. Tevfik Fikret
İsmail Yerguz, Tevfik Fikret Yaşamı-Sanatı-Yapıtları
Eğiliniz ey şerefler, ey şanlar,
Ey ırklara altın destan yazanlar!
Biz devlerin, fillerin
Diz çöktüğü kuvvetiz;
Eski, yeni dillerin
Anlattığı milletiz!...
(...)
Mehmet Emin Yurdakul, Türk Sazı
Kelime Dağarcığı:
âfâk: Ufuklar. dudu: Papağan. dühûr-ı müzlimenin sîne-i melâli: Karanlık zamanların hüzünlü sinesi. meks etmek: Dur-
mak, dinlenmek. müstağrak-ı sükûnet: Sükûnete dalmış. neşretmek: Yaymak, dağıtmak, saçmak. pey-rev: Başkasının izin-
de giden. pür-şefkat: Çok sevecen. saffet (safvet): Temizlik, arılık. târ-ı alîl-i şi’r: Şiirin hasta teli. tevekkül-i sâf: Katışıksız,
arı tevekkül. vakur: Ağırbaşlı. vech-i pür-gubâr: Çok tozlu yüz.
161