Page 217 - Türk Dili ve Edebiyatı 11 Beceri Temelli Etkinlik Kitabı
P. 217
Ortaöğretim Genel Müdürlüğü TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 11 106
4.ÜNİTE > Makale Kazanım A.4.9: Metinde ortaya konulan bilgi ve yorumları ayırt eder.
Alan Becerileri: Okuma Becerisi Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi
Etkinlik İsmi Orhan Veli’yi Düşünüyorum 25 dk.
Amacı Makalede ortaya konulan bilgi ve yorumları ayırt ederek bilgi ve yorum cümleleri oluşturabilmek. Bireysel
Yönerge Aşağıdaki metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız.
(Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)
Orhan Veli’nin Şiirlerinde Çocuksu Söylem
(…)
Her edebî hareket/akım/ekol/okul vb. bir öncü/lider ile başlar, daha sonra bu öncünün etrafında
aynı idealleri paylaşanlar, birleşirler. 20. yüzyılın ilk çeyreği tamamlanırken (1924) Batı’da Sürrealizm
adıyla ortaya çıkan gerçeküstücülük/gerçek dışılık, bir süre sonra bütün Avrupa’da ve dünyanın pek
çok yerinde etkisini göstermeye başlar. Bu etki, belli bir süre sonra Türkiye’de de görülür. Avrupa,
Türkiye ve dünyada arayış içinde olan sanatçılar, Sürrealizmin etkisini derinden hissederler. Bu yüz-
den bizdeki Cumhuriyet dönemi Türk şiirinde; I. Yeni ya da Garip olarak adlandırılan hareketin
ortaya çıkışı, Batı edebiyatlarındakilerle bazı benzerlikler arz eder.
Bir edebî akım/ekol/okul veya hareket, bir öncü etrafında gelişirken Sürrealizm; Luis Aragon, Andre
Breton ve Philippe Soupault gibi sanatçıların geliştirdikleri bir akımdır. Bunların arasından Andre
Breton belirgin olarak öne çıkar. Bizdeki I. Yeni veya Garip şiirinde de Orhan Veli, Melih Cevdet ve
Oktay Rifat’ı görürüz. Bu harekette de Orhan Veli’nin yeri, diğerlerine göre daha belirgin ve öndedir.
Sürrealizm, Batı edebiyatları ile Türk edebiyatında özellikle şiirinde yeni temalarla yeni bir devi-
nim yaratır. Bu süreçte şiir zincirlerini kırarak yeni biçimlerle kendine imkânlar bulur. Geleneksel
değerlerin yıkılmasıyla toplumda ve bireyde özgürleşme isteği uyanır. Sanatçılarda özellikle şair ve
yazarlarda ön planda olan karşı gelme/durma eğilimi daha güçlenir ve artar.
(…)
Çocukların saflık, doğallık, şaşkınlık özelliklerinden kaynaklanan bazı yaklaşımları vardır. Bazen
yetişkinlerin, çocuklar tarafından kolayca altından kalkamayacakları durumlara düşürüldükleri bi-
linir. Söylemlerinde başka türlü ifade edilemeyecek bir “hınzırlık” barındırırlar. Bu yüzdendir ki,
“dünyanın gerçek hâkimleri çocuklardır” denilmektedir. Çünkü çocuklar, istemediklerinde hiç kim-
seyi ve hiçbir şeyi umursamazlar. Orhan Veli, bunu çok iyi tespit etmiş sanatçılardan biridir. Onun,
şiirlerinde bu sıfatları taşıyan çocuklar, rahatlıkla görülmektedir.
Orhan Veli, şiirdeki çocuksu söylemin artılarını çok iyi tespit etmiştir. Eğer bu söylemi tespit etmemiş
olsaydı, o hınzırca duygu ve düşünceleri bu kadar rahat, bu kadar etkili ve bu kadar güzel dile getire-
meyecekti. Bir yetişkinin kolay kolay söyleyemeyeceğini bir çocuğun ağzıyla rahatça söyle(t)miştir.
O, bilinçli olarak çocuksu söylemi seçmiştir.
Orhan Veli’nin şiirlerindeki çocuksu söylem, Nasrettin Hoca’nın ritmik zekâsı ve hazır cevaplığı ile
Keloğlan’ın saf ve sebatkâr tavrının yanında biraz da Yaradan’a sığınma anlayışını içermektedir. Olay-
lara ve problemlere yaklaşımları bakımından Nasrettin Hoca ve Keloğlan, sıradan insanın özlemini
çektiği farklı tiplerdir. Nasrettin Hoca ve Keloğlan tiplemeleri birer kahraman olmadıkları için ortaya
çıkan ve sebep olunan sonuçlar, beklenenin aksi yönde de gerçekleşmiş olsalar sorun teşkil etmez,
gülünüp geçilir.
(…)
Mehmet Ulucan, Orhan Veli’nin Şiirlerinde Çocuksu Söylem
215