Page 221 - Türk Dili ve Edebiyatı 11 Beceri Temelli Etkinlik Kitabı
P. 221
Ortaöğretim Genel Müdürlüğü TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 11 108
4.ÜNİTE > Makale Kazanım A.4.10: Metinde yazarın bakış açısını belirler.
Alan Becerileri: Okuma Becerisi Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi
Etkinlik İsmi Hız 25 dk.
Amacı Makalede yazarın bakış açısını ve bakış açısının metne katkısını tespit edebilmek. Bireysel
Yönerge Aşağıdaki metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız.
(Metin düzenlenmiştir.)
Otomobillerin Fiziği
(…)
Duran bir otomobili harekete geçirmek ya da belirli bir hızda giden otomobilin hızını istenen bir son
hıza ulaştırmak için gereken enerjinin, otomobilin kütlesiyle doğru orantılı olduğunu biliyoruz. Yani
otomobil ne kadar hafifse o kadar az enerjiye ihtiyaç var. Tabii ki hafif otomobilin tek avantajı yakıt
verimliliği değil. Düşük kütleli bir otomobilde küçük tekerlekler kullanılabilir ki bu da yuvarlanma
direncini düşürür. Hafif otomobilde büyük şasiye ve büyük fren sistemine de gerek yok.
Otomobillerin büyüklüğünü azaltmadan kütlelerini azaltmak için değişik yöntemler araştırılıyor ve
uygulanıyor. Uygulanan yöntemlerden biri metal yerine köpük dolgu ile takviyeli metal levhalar kul-
lanmak. Bir diğeri ise çelikten %70 daha hafif ve dayanıklı olduğu için özellikle havacılık ve uzay
sanayisinde tercih edilen karbon fiber malzemeleri otomobil gövdesine taşımak. Karbon kompozit
kullanımı otomobilin kütlesini azaltabilir. Hâlihazırda bazı otomobil parçalarında karbon kompo-
zitler kullanılsa da, hem çeliğe göre daha pahalı olması hem de parça birleştirme işleminin daha
zahmetli olması gibi nedenlerle otomobil gövdesinde henüz karbon kompozitler kullanılmıyor. Oto-
motiv endüstrisi -sağlayacağı yakıt verimliliğini göz önüne alarak- her şeye rağmen otomobillerde
metal yerine karbon fiber kullanmak gibi radikal bir değişikliğe gitme kararı alsa da dünyada büyük
ölçekte karbon fiber üreten birkaç firma olduğu için böyle bir talebin karşılanamayacağı biliniyor.
Ölümcül yaralanmalara neden olan yüksek hız değil, ani hız değişimleri. Ani hız değişimlerinde iç
organlarımızın ve dokularımızın maruz kaldığı kuvvet, kütle çekimi ivmesi cinsinden ifade ediliyor.
Bu kuvvete g-kuvveti de deniyor ama aslında g kuvvet değil; 9,8 m/s olan kütle çekimi ivmesi. Kütle
2
çekimi kuvvetini Dünya’nın merkezine doğru olan ivmelenme olarak tarif etsek de Newton hareket
kanunlarına göre kuvvet ve ivme farklı şeyler. Ancak g-kuvveti tabirini hoş görmek isteyen birinin işi
çok da zor değil. Einstein’ın yıllar önce ifade ettiği gibi, üzerimize etki eden çekim kuvvetini ivmeden
ayıramadığımız gerçeği bu tabiri haklı çıkarmaya yetiyor.
(…)
Bir sürücünün hız değişimi sırasında üzerine ne kadarlık bir kuvvet etki ettiğini bulmak için sürü-
cünün kütlesi ile otomobilin ivmesini çarparız. Bu durumda kütle çekiminin 1 kilogramlık kütleye
9,8 Newton kuvvet uyguladığını hemen söyleyebiliriz. Biyolojik hasar söz konusu olduğunda maruz
kalınan kuvvetten daha belirleyici olan, kuvvetin ne kadar süreyle uygulandığı yani hız değişiminin
ne kadarlık bir sürede meydana geldiğidir.
Örneğin frene bastığımız andan tam durma noktasına kadar geçen süreyi iki katına çıkarırsak his-
sedilen kuvvet yarıya iner. Uzun süre maruz kalınan 4-5 g’lik bir kuvvet ölümcül olabilirken bir
saniyeden daha az sürmesi durumunda birçoğumuz en fazla bulantı ve baş dönmesi yaşarız. Lu-
naparklardaki eğlence trenlerindeki dik inişlerde hissettiğimiz kuvvet de 3-4 g’lik ama kısa süreli
olduğu için tahammül edebiliyoruz. 100 g’lik bir kuvvet ise akciğer atardamarını kalbimizden söküp
alacak kadar kuvvetli.
(…)
Zeynep Ünalan, Otomobillerin Fiziği
219