Page 225 - Türk Dili ve Edebiyatı 11 Beceri Temelli Etkinlik Kitabı
P. 225
Ortaöğretim Genel Müdürlüğü TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 11 110
4.ÜNİTE > Makale Kazanım A.4.11: Metinde fikrî, felsefi veya siyasi akım, gelenek veya anlayışların yansımalarını değerlendirir.
Alan Becerileri: Okuma Becerisi Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi
Etkinlik İsmi Dünden Bugüne 25 dk.
Amacı Günümüz fikrî akım ve anlayışlarının geçmişle bağını ifade edebilmek. Bireysel
Yönerge Aşağıdaki metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız.
(Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)
Türk Halk Felsefesinde Göç Olgusu
Bilindiği gibi Türk kültürünün neşvünema bulduğu veya ortaya çıkarak şekillendiğinin kabul edil-
diği coğrafyalardan birisi Güney Sibirya ormanlarıyla Altay Dağları arasıdır. Toplayıcılık, avcılık,
balıkçılık, ilkel bahçe tarımı gibi hayat tarzlarını takiben ortaya çıkan hayvancılık-çobanlık her şey-
den önce demografik yapıyı değiştirmiştir. Hayvancılık-çobanlık, bölgede yapılan arkeolojik kazılara
göre daha önce 15-20 kişilik kandaş toplulukları, 350-400 kişilik topluluklara dönüştürmüştür. Artan
bu kişi sayısı ve özellikle de sayıları yüzleri hatta binleri bulan hayvanlar, konar-göçerliği tetikleyip
ortaya çıkaran etmenlerin başında gelir. Nitekim ren geyiğinden sonra atı da evcilleştiren bu atlı
çobanların ormandan bozkıra çıkışları büyük ölçüde gittikçe artan bu nüfus kesafetine ve bozkırın
konar-göçerliğe elverişliliğine bağlı olmalıdır.
Hayvanlarını bulundukları coğrafyanın imkânlarına göre yılın 5 veya 6 ayı kışlakta ağılda beslemek,
yılın geri kalan zamanında ise -mart ayının ortalarından itibaren- sahip oldukları yaylalara göç ede-
rek hayvanlarını otlatıp yayarak yaşamak, göçer evli Türklerin bozkırlarda binlerce yıllık yaşam pra-
tiği olmuştur. Bu hayat tarzının en büyük ritüeli, söz konusu göçtür. Hayat her şeyiyle bu göç olgusu
etrafında şekillenmiştir. Dahası hayatın içindeki bütün temel unsurlar hatta evlilik vb. geçiş törenleri
bile göç olgusuna bağlı olarak şekillenmiştir. Yeme-içme gibi gündelik hayatın ve insan hayatının
en temel ihtiyaçları bile kışlada altı ay et ve yaylada 6 ay süt mamulleri tüketmek şeklinde yine göç
olgusuna bağlı bir yapılanışla karşımıza çıkmaktadır. Yaylak ve kışlak olarak iki parçaya bölünen bir
yıl, insanların hayvanlarının peşinde bu iki mekân arasında kendine has bir sistematiğe uygun ola-
rak göçmeleri esası üzerine kurulmuştur. Yaylada yaz aylarında beslenen hayvanlar, güz mevsiminin
başında kışlaya dönme safhasında kışın tüketilecek et ihtiyacını karşılamak üzere -yaş ve verimleri
göz önünde bulundurularak- “etlik” adı verilen yerlerde kesilir ve bu “et bayramını” müteakiben de
tüketilecekleri zamana kadar saklanmalarını sağlayacak teknolojiye uygun bir biçimde sucuk, ka-
vurma, kurutma veya tütsüleme gibi yollarla işlenip depolanırdı. Kışlak, göçer evlilerin en önemli
sosyalleşme ve kültürleşme zamanlarıdır. Bu nedenle de sosyal hayatta en önemli kurumlardan birisi
olan “dünürlük” veya “hısım-akrabalık” sağlayacak eylem olan “düğün”lerin zamanıdır. Bozkırlı ko-
nar-göçerler “düğün”le evlenerek aile kurmayı 50 yıllık bir etkinlik, buna bağlı olarak boylar ve soylar
arasında kurulan “hısımlık” veya “dünürlüğü” bin yıllık bir etkinlik olarak düşünüp değerlendirir-
lerdi ve buna uygun olarak da değer verirlerdi. Bu yolla bozkırda bir boyun ve soyun güç ve etkinlik
alanını arttırdığı, en büyük zenginliğin “insan zenginliği” olarak değerlendirildiği düşünülürse ko-
nunun önemi daha da iyi anlaşılır.
Özkul Çobanoğlu, Türk Halk Felsefesinde Göç Olgusu
Kelime Dağarcığı
ağıl: Evcil küçükbaş hayvanların barındığı çit veya duvarla çevrili yer, arkaç. demografik: Nüfus bilimsel.
göçer evli: Göçebe. hısım: Evlilik yoluyla birbirine bağlı olan kimseler. kesafet: Çokluk, sıklık. kışlak: Kışın orduların,
göçebe oymakların hayvanlarıyla birlikte yayladan inip konakladıkları yer. müteakiben: Sonra, arkadan, ardı sıra.
neşvünema bulmak: Gelişmek. ritüel: Âdet hâline gelmiş. yaylak: Otlak.
223