Page 261 - Türk Dili ve Edebiyatı 11 Beceri Temelli Etkinlik Kitabı
P. 261
Ortaöğretim Genel Müdürlüğü TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 11 128
5.ÜNİTE > Sohbet ve Fıkra Kazanım A.4.4: Metnin ana düşüncesi ve yardımcı düşüncelerini belirler.
Alan Becerileri: Okuma Becerisi Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi
Etkinlik İsmi Metin ve Anlam İlişkisi 25 dk.
Amacı Metnin ana düşüncesi ve yardımcı düşünceleri arasındaki ilişkiyi tespit edebilmek. Bireysel
Yönerge Aşağıdaki metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız.
(Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)
İki Sır
(…)
Dünyada ne kadar insan vardır ki ufak üzüntüleri, dişlerini biraz sıkınca pekâlâ katlanabilecekleri sı-
kıntıları bir felaket olarak karşılarlar. Telaşlanırlar; derin kederlere kapılırlar; hayattan soğurlar; der-
hal ölümü düşünmeye başlarlar. Böyle insanlar bu fani dünyada misafirlik etmeye layık değildirler.
Bu dünya şüphesiz büyük, üstelik güzel, hem de çok güzel bir misafirhanedir. Fakat bu büyüklüğün,
bu güzelliğin içinde rahatsızlıklar vardır; üzüntüler, sıkıntılar vardır. Dünya bizim istediğimize göre,
bizim havamızca dönmez; kendi istediği gibi ve kendi havasınca döner. Gecesi ve gündüzü bizim için
değil, kendisi içindir. Birçok sırlarından da bizi haberdar etmez.
Elbette ki sözlerimle felaketleri umursamayınız demek istemiyorum. Fakat gündelik hayatınızda
başınıza gelebilecek felaketleri tahammül edilmesi ve giderilmesi mümkün bir sıkıntı olarak karşı-
layabilirsiniz. “Mahvoldum, bittim, artık ben bunun altından kalkamam” gibi düşüncelere zihnini-
zi kaptırmayabilirsiniz. Çünkü bu dünyanın en dayanıklı mahlûklarından biri ne fildir, ne devedir,
insandır. İnsanoğlu bir bakıma cam gibi, ufak bir çakıl taşının çarpışına dayanamayıp çıt diye ikiye
bölünecek kadar zayıf, fakat bir bakıma da tabiatın en sert darbeleri altında asırlık ağaçlardan daha
dayanıklı bir mahlûktur. Fakat meselenin düğüm noktası, gelecek olan darbelere karşı hazırlıklı ol-
masında toplanır.
Yağmur bulutları havada toplanınca şemsiyenizi alıp sokağa çıkmanız gibi hayatta başınıza gelecek
her şeye karşı da ruhen hazırlıklı olmalısınız. Bu ruh hazırlığı; felaketler karşısında şaşırıp kalmama-
nızı, fırtınada tersine dönmüş bir şemsiye haline gelmemenizi mümkün kılar.
(…)
Her şey geçer, her şey gider. Nehir alabildiğine akıp giderken bu gidişe dayanamayan taşları da be-
raber götürür. Ama dayanabilenleri de yerinden sökemez; üzerinden aşmaya ve yolunu çevirmeye
mecbur kalır.
Hayatta sıkıntılara, üzüntülere, kederlere dayanamayanlar da yuvarlanmaya mahkûmdur. Bugünkü
üzüntüler olmazsa yarınki kederler onları perişan edecektir. Fakat bir kere bütün bunları, misafir ol-
duğumuz dünyanın tabii halleri olarak kabul ettik mi, hele olduklarından büyük ve ehemmiyetli gör-
memeye alıştık mı misafirhanenin neşeli sakinleri arasında yerimizi peyledik demektir. Dünya kendi
havasınca döner ama kuvvetli insanlar o havayı kendi lehlerine değiştirmeye muvaffak olurlar. İçinde
yaşadığımız dünya bugün insanlara dünden daha mülayim ise bu, o kuvvetli insanların eseridir.
Şevket Rado, Eşref Saat
1. Sizce yukarıdaki metne hangi başlıklar konulabilirdi?
259