Page 273 - Türk Dili ve Edebiyatı 11 Beceri Temelli Etkinlik Kitabı
P. 273
Ortaöğretim Genel Müdürlüğü TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 11 134
5.ÜNİTE > Sohbet ve Fıkra Kazanım A.4.7: Metnin üslup özelliklerini belirler.
Alan Becerileri: Okuma Becerisi Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi
Etkinlik İsmi Metinde Dil ve Anlatım 20 dk.
Amacı Yazara özgü dil ve anlatım özelliklerini ifade edebilmek. Bireysel
Yönerge Aşağıdaki metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız.
(Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)
Çocukluğumun Ramazanları
Merhaba ya şehri ramazan!
Gözlerimi kapayıp için için, tatlı tatlı düşünüyorum. Çocukluğumun en hoş, en şahsiyetli hatıraları
zihnimde birer birer canlanıyor; zihnimin uyuşmuş, donmuş bahçelerinde bu tılsımlı isim bir rüz-
gâr gibi dolaşarak hatıralarımı çiçeklendiriyor. Ramazana ait duygularım gönlümün katmer katmer,
büklüm büklüm yaprakları içinden gittikçe renkleşerek, tatlılaşarak birer meyve gibi büyüyor. Yüre-
ğim mazinin yâdıyla şimdi inliyor… Düşündükçe derinleşiyorum; olgun hatıraların ağırlığıyla başım
bol meyveli bir dal gibi önüme sarktı. Ruhumun içinde bir heybet var; sanki ardı arkası alınmaz
cemaatlerle dolu büyük camilerde tiz sesli müezzinleri dinliyorum, sanki rükûdan secdeye varan saf-
ların kubbeyi inleten azametli uğultusunu duyuyorum. Her yâd, durgun, derin bir göle atılan taşlar
gibi gönlümün üzerine düştükçe geniş, hesapsız çemberler yapıyor, açıldıkça genişleyen bu hesapsız
duygular kalbimde izler açıyor. Ne kadar heyecanlıyım…
Merhaba ya şehri ramazan!
Kulaklarımda çocukluğumun o eski ramazan gecelerinden kalma sesler, zihnimde Direklerarası’nın
o eski ramazan gecelerinde yaşadığı manzaralardan kalmış renkler var… Sanki bitmez tükenmez
arabalar, bitmez tükenmez karanlık yollarda taşları oynatarak temelleri sarsarak, gölgeleri ite ite ko-
şuyor ve birden iki taraflarında kalın sütunlar, çukur dükkânlar dizili bir aydınlık sokağa kavuşarak
meramlarına ermiş insanlar gibi artık sakin, sessiz kalıyor… O arabaların İstanbul sokaklarını sar-
san gürültüsünü, Direklerarası’nı dolduran halkın o neşeli uğultusunu şimdi ne kadar yakından, ne
kadar canlı işitiyorum! Loş, izbe mahalle kahvelerinde davullar gümbürdüyor; uzaklarda zurnalar
sesleniyor, daha ötelerde laternaların zilli, çıngıraklı ahengi koşuyor. Bütün bu sesler, fırtınalardan
evvelki ilk sağır hışıltıları, ilk kabarmalarıyla yavaş yavaş harekete gelen bir deniz gibi sakin, uyuşmuş
gönlümün içinde inliyor, kendimde coşkunluk istidatları duyuyorum.
Merhaba ya şehri ramazan!
(…)
Refik Halit Karay, Guguklu Saat
Kelime Dağarcığı
izbe: Basık, loş. laterna: Kolu çevrilerek çalınan, sandık biçiminde bir org türü. şetaretli: Neşeli, şen, cıvıl cıvıl. yâd: Anma.
1. Sizce yazar metinde edebî bir dil kullanmış mıdır? Düşüncelerinizi gerekçeleriyle yazınız.
271