Page 277 - Türk Dili ve Edebiyatı 11 Beceri Temelli Etkinlik Kitabı
P. 277
Ortaöğretim Genel Müdürlüğü TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 11 136
5.ÜNİTE > Sohbet ve Fıkra Kazanım A.4.8: Metinde millî, manevi ve evrensel değerler ile sosyal, siyasi, tarihî ve mitolojik ögeleri belirler.
Alan Becerileri: Okuma Becerisi Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi
Etkinlik İsmi Sevgi Penceresinden Bir Bakış 30 dk.
Amacı Metinden hareketle millî, manevi, evrensel değerleri yansıtan ögelerin farkına varabilmek ve bu değerlerle Bireysel
ilgili çıkarımlarda bulunabilmek.
Yönerge Aşağıdaki metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız.
(Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)
Kurdu Kuşu Sevmek
Hayvan sevmeyen tıpkı çocuk ve çiçek sevmeyen gibi sevgi penceresi kapalı biri demektir. Eski in-
sanlar değil kapılarında bahçelerinde barınanları, dağın, bayırın kurdunu, kuşunu bile düşünürler-
miş. Şimdi nerde o cömert yürekler, o katıksız sevgiler?
Bana öyle geliyor ki insan sevmenin yolu da hayvan sevmekten geçiyor… Esasında hayvan; sabrı, ita-
at ve kanaat edişi, sevgisi, vefası, sadakati, koruma, minnet ve şükran duygularıyla bugünün insanına
çok şey söyler.
(…)
Kırlarda, sokaklarda dolanan bazen bahçelerimize giren köpek güzellerini düşünün. Bahçe duvar-
larını sıralayan, kapı diplerinde gezinen nazlı ve edalı kedicikleri düşünün. Dünyamız güzelliklerle
doluyken bunların çoğunu göremeden, duyamadan yaşayanlar var. Binalarımızın çatılarına uğrayan,
kiremitlerinde dinlenen, güvercinlere, kumrulara, martılara bakın, onlar seveceğimiz şeyler olarak
yaratıldılar. Biçim biçim, renk renk. Hepsinin de özellikleri farklı, hepsi nakış nakış güzellikteler…
Sabahları, akşamları pencerelerinizde ağlayan veya gülen kumruları duyun. Hayatınız, görüşleriniz
onların farkında oldukça değişecek, daha güzelleşecektir.
Aslında Türk milleti hayvansever bir millettir. Eski Türklerde at sevgisi o derecededir; at, ailenin bir
ferdi gibidir. O çağlardan öğrendiğimize göre Türkler çok sevdikleri atları için özel mezarlar yap-
tırırlarmış. Bozkır insanı başka türlü olamaz elbette. Kurdu, kuşu sevecek; kendi hayatını onlarla
paylaşacaktır.
(…)
İnsanla hayvan arasındaki sevgiyi yeşerten paylaşma duygusudur. Hayvan sevmenin zenginlikle fa-
kirlikle ilgisi yoktur. Çoklarının zannettiği gibi hayvan besleyenlerin hepsinin canı sıkılan, etrafın
ilgisini çekmek isteyen varlıklı kimseler olduklarını düşünmek yanlıştır. Nice yoksul veya orta halli
insan vardır ki mahallenin kedisine, köpeğine sahip çıkar, onlara gönüllü bakıcı olur. Kısacası hay-
vanları sevmek bir gönül zenginliğidir.
Sevinç Çokum, Güzele Bakan Karınca
1. Eski insanlar değil kapılarında bahçelerinde barınanları, dağın, bayırın kurdunu, kuşunu bile
düşünürlermiş. Şimdi nerde o cömert yürekler, o katıksız sevgiler?
Metinden alınan bu ifadelerde yazar, toplumsal dokuyu oluşturan manevi değerlerin gün geçtikçe
yok olduğundan yakınmıştır. Sizce bu kültürel yozlaşmanın sebepleri nelerdir? Açıklayınız.
275