Page 281 - Türk Dili ve Edebiyatı 11 Beceri Temelli Etkinlik Kitabı
P. 281

Ortaöğretim Genel Müdürlüğü                         TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 11          138

             5.ÜNİTE > Sohbet ve Fıkra  Kazanım A.4.9: Metinde ortaya konulan bilgi ve yorumları ayırt eder.
             Alan Becerileri: Okuma Becerisi  Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi
             Etkinlik İsmi              Ahmet Hikmet Müftüoğlu’nu Öğreniyorum                    20 dk.
             Amacı      Metinde verilen bilgi ve yorumları tespit edebilmek.                     Bireysel


              Yönerge  Aşağıdaki metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız.
                     (Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)


                                                   Ahmet Hikmet
              (…)

              Ahmet Hikmet, büyük bir san’atkâr olduğu kadar, eşsiz bir öğretmen idi. Galatasaray Lisesi’nde,
              yirmi iki yirmi üç sene evvel onu dinlemiş olanlardan biri olmakla iftihar ediyorum. Asil çehresi,
              mahrem ve ilhamlı konuşması, ona üzerimizde nâdir bir tesir gücü vermişti. Nice yüksek ehliyetleri
              üzüntüye düşürmüş olan şu konusuz edebiyat dersine kıymet ve mâna veren ilk ve son insan, benim
              için, Ahmet Hikmet olmuştur.

              Ahmet Hikmet’in edebiyat dersleri iddiasızdı. Henüz bıyıkları terlememiş dinleyicilerine Türkçeyi
              doğru yazmağı öğretmekten daha yüksek bir gayesi yok gibiydi. Fakat üstadın asıl dersleri, basit üs-
              lûp kaidelerini anlatırken, konu dışı söylediği sözlerin içinde gizli idi. O zaman kelimelerin arasından
              garip bir şafak sökerdi ve ruhlarımızı tatlı bir aydınlığa boğardı.
              Bu kıymetsiz satırlara, onun alevinden uzak bir akis verebilmek ümidiyle, hatırımda kalan fikirlerin-
              den birini hürmetle naklediyorum: Bir gün bize bilmem neden bahsederken, demişti ki: “Fikrin şe-
              kilden evvel hazırlandığı hissini veren eserlerde şiir mucizesinin var olmasına imkân yoktur. Âhenk
              ve kafiyenin tesadüflerinden doğmayan fikirler san’ata mal edilemez”.
              Senelerden sonra, Sorbonne (Sorbon) profesörlerinden ve asrın en büyük filozoflarından Chartier’nin
              (Şartiye) bir kitabında teyidini bulduğum bu görünüşte basit fikir, bizde Tevfik Fikret, Fransa’da Sully
              Prudhomme (Sülli Prodhom) nev’inden ahlâkî, sosyal ve felsefî şâirlerin, taşıdıkları koca kanatlara
              rağmen, bir türlü göğe havalanamayışlarının sır ve hikmetini bana daha o zamandan izah etmiş oldu.
              Bu fikir, aynı zamanda, bana, san’at vâdisinde övünmekten iğrenmeği de öğretti. Alıklığın yayılması-
              na karşı ruhu korumak için, hayat beni, şimdiye kadar daha tesirli ve daha sıhhî bir düsturun mevcut
              olduğundan haberdar edememiştir.
                                                                              Ahmet Haşim, Ahmet Hikmet



              Kelime Dağarcığı
              düstur: Genel kural. ehliyet: Ustalık, uzluk. kaide: Kural. nev: Çeşit, tür, cins. sıhhi: Sağlıkla ilgili, sağlığa yarar.

             1.  Okuduğunuz metin bir fıkra (köşe yazısı) örneğidir. Siz, Ahmet Hikmet’i araştıran bir edebiyat araş-
                tırmacısı olsaydınız bu metni kaynak olarak kullanır mıydınız? Gerekçeleriyle yazınız.




















                                                                                                   279
   276   277   278   279   280   281   282   283   284   285   286