Page 374 - Türk Dili ve Edebiyatı 11 Beceri Temelli Etkinlik Kitabı
P. 374

184       TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 11                          Ortaöğretim Genel Müdürlüğü




           NACİYE
           Şaka ediyorsunuz beni büyük bir hayal kırıklığına uğratırsınız...

           NİHAL
           Vallahi sahi… Sizi bütün öğretmenlik ciddiyetimle temin ederim... Düşününüz tam yüz elli bin lira...
           Ben bu kadar parayı nereye koyacağım bilmem ki... İki milli piyango bileti almıştım... Büyük ikra-
           miye bana çıkmış...
           NACİYE
           Ah ne güzel... Ne güzel...
           NİHAL
           Yüz elli bin lira... Ne servet... (Gülümseyen Besime’ye) Hanımefendi yüz elli bin liraya ne servet deyi-
           şime gülersiniz... Hakkınız var. Fakat her servetin ehemmiyeti onu elde eden insanın haliyle ölçülür...
           Düşününüz o hani gazetelerin her gün arzu ve istekleri hakkında sütun sütun mersiyeler yazdıkları
           bir ilkokul öğretmeni için bu kadar para... Gerçi tok gözlülük göstermek, sizlere karşı (Taklit ya-
           parak) eh ne ise. Yüz elli bin lira şöyle böyle bir şeye yarar... Mamafih ben öyle paraya ehemmiyet
           verenlerden değilim. Fazla bir heyecan bile duymadım tarzında rol oynaması da mümkün ama bu
           benim işim değil.
                                                                  Reşat Nuri Güntekin,  Bir Köy Öğretmeni


          1.  Sonra tam bir vücut ve ruh sıhhatine malik olarak yetişmelerini arzu ediyoruz.
             Çocuklarımızı böyle yerlerde mi terbiye etmek isterdik?
             a)  Yukarıdaki cümleler okuduğunuz metinden alınmıştır. Bu cümlelerde geçen altı çizili kelimele-
                rin anlamdaşlarını metnin bağlamından hareketle bularak cümleleri yeniden kurunuz.





             b)  Bir dilde anlamdaş sözcüklerin çok olması ifade kolaylığı sağlar mı? Düşüncelerinizi yazınız.




          2.  Ad aktarması, benzetme ilgisi söz konusu olmadan, başka bazı ilgilerle bir sözün başka bir söz ye-
             rine kullanılmasıyla oluşturulan mecazlardır. Ne fakir ne talihsiz Anadolu ifadesindeki “Anadolu”
             ile üzerinde yaşayan insanlar kastedilmiştir. Siz de “kalem” ve “göz” sözcükleri ile böyle bir mecaz
             oluşturunuz.








          3.  Fakat her servetin ehemmiyeti onu elde eden insanın haliyle ölçülür... Düşününüz o hani gazetelerin
             her gün arzu ve istekleri hakkında sütun sütun mersiyeler yazdıkları bir ilkokul öğretmeni için bu ka-
             dar para... Mamafih ben öyle paraya ehemmiyet verenlerden değilim. Fazla bir heyecan bile duymadım
             tarzında rol oynaması da mümkün ama bu benim işim değil.
             Metinden alınan bu bölümdeki altı çizili sözcüklerin yerine bugün başka sözcükler kullanılmakta-
             dır. Bu durum size dil ile ilgili neler düşündürmektedir? Düşüncelerinizi yazınız.











          372
                                                                                   Hazırlayan: Abdullah DAĞLI
   369   370   371   372   373   374   375   376   377   378   379