Page 533 - Türk Dili ve Edebiyatı 11 Beceri Temelli Etkinlik Kitabı
P. 533

Ortaöğretim Genel Müdürlüğü                         TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 11          263

             9. ÜNİTE > Mülakat/Röportaj  Kazanım A.4.14: Türün ve dönemin/akımın diğer önemli yazarlarını ve eserlerini sıralar.
             Alan Becerileri: Okuma Becerisi  Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi
             Etkinlik İsmi                       Dost ve Kardeş Okur                             35 dk.

             Amacı     Öğrencilerin mülakatın ufuk açıcı bir tür olduğunun farkına varmalarını sağlayabilmek.  Bireysel

               Yönerge  Aşağıdaki metni okuyunuz. Metinden hareketle soruları cevaplayınız.
                     (Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)


                                             Taşları Yemek Yasak Üzerine

             Hüseyin Yorulmaz: Günlük yazılarınızdan oluşan ve Zor Zamanda Konuşmak’tan sonra yayımlanan
             ikinci deneme kitabınız Taşları Yemek Yasak. Kitaba ismini veren yazıyı okuyamayan ve görmeyen bir
             okuyucuya anlamsız gibi görünen bu başlık sizce okuyucuya neler çağrıştırır?
             İsmet Özel: Böyle bir başlığın okuyucuda merak uyandıracağını umuyorum. Zaten beklenen de bu.
             Ancak okuyucuda hangi çağrışımları uyandırır, onu bilmemem.  Çağrışım kişiye, yere ve zaman göre
             değişebilir.
             Hüseyin Yorulmaz: Taşları Yemek Yasak’ın siz göre öncekilerden ayrılan yönleri nelerdir?
             İsmet Özel: Zor Zamanda Konuşmak, Müslüman olsun olmasın Türkiye’de yaşayan ve okuma yazma
             dünyasıyla bağlantısı olan herkesin ulaşabileceğini düşündüğüm yazılarımın bir araya getirilmesinden
             oluşmuştu. Amacı, içinde yer aldığımız ülkenin ve medeniyetin birçok meselesine Müslüman bir yaza-
             rın hangi yaklaşımla eğildiğini dosta düşmana gösterebilme çabasıyla sınırlıydı. Ama bu son kitabım,
             tıpkı Üç Mesele’de olduğu gibi kendine muhatap olarak bilhassa Müslüman okuru alıyor.
             (…)
             Hüseyin Yorulmaz: Yazdığınız yazıların okuyucu katında ne derece yankı bulabildiğine inanıyorsu-
             nuz? Zira “Çok sınırlı bir okuyucu grubuna seslendiğimin farkındayım.” diyordunuz bir yazınızda.
             İsmet Özel: İki tür okuyucum var: Bir kısım okuyucu, önünde benim yazımı bulduğu için okuyor.
             Onlar için ben, yazarlardan bir yazarım ve söylediklerim Türkiye’de söylenen her söz gibi bir yere sahip.
             Kendi zihnî oluşumları içinde yazdıklarıma bir değer biçiyorlar; beğenen, beğenmeyen, kabul eden ve
             reddeden var. Bunların dışında bir de dünya, İslam ve hayatımız konusunda benimle aynı endişeleri,
             aynı soruları paylaşan bazı okuyucular var. Onlara okuyucu demeyi de doğru bulmuyorum. Zira onlar
             bir kısmını şahsen tanıdığım, bazılarını ise hiç görmediğim dostlarım ve kardeşlerimdir. Yazdıklarım
             dolayısıyla insanlar arasında sadece onlara karşı sorumluluk duyarım.
             Hüseyin Yorulmaz: Galiba günübirlik siyasi ve aktüalitein sınırlarını aşmayan yazılara hiç yer verme-
             diğinizden olacak ki Sert Yazılar Yazayım yazısını yazdınız. Okuyucu ne tür yazı istiyor sizden? Yahut
             şöyle soralım: Okuyucu gerçekten günübirlik yazılara mı muhtaç?
             İsmet Özel: Genel okuyucu yalnız benden değil, bütün yazarlardan zihnî konforuna ilişmeyen, sırtını
             sıvazlayan ve bilhassa kendi kızdığı şeylere hücum eden yazılar bekler. Günlük basın da tıpkı profesyo-
             nel spor gibi işler: İzleyenleri tatmin eden husus sadece skordur. Bu da onun ne büyük bir tatminsizlik
             içinde olduğunu göstermeye yeter. Anlaşılacağı gibi modern teknolojinin hâkimiyeti altında insan ala-
             bildiğince küçülmüştür. Gazetenin yüz binlerce okuyucusundan yalnızca biri, maçların on binlerce iz-
             leyicisinden yalnızca biri, milyonlarca tüketiciden yalnızca biridir. Her türlü ihtiyaç içinde kıvranmak-
             tadır. Bu durum insanın yalnızca Allah’a muhtaç olduğunu anladığı güne kadar sürüp gidecek anlaşılan.
             (…)
                                                                              İsmet Özel, Sorulunca Söylenen













                                                                                                   531
   528   529   530   531   532   533   534   535   536   537   538