Page 110 - Türk Dili ve Edebiyatı 12 Beceri Temelli Etkinlik Kitabı
P. 110

Ortaöğretim Genel Müdürlüğü                         TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 12            53

             2. ÜNİTE > Hikâye  Kazanım A.2.14: Yazarla metin arasındaki ilişkiyi değerlendirir.
             Alan Becerileri: Okuma Becerisi  Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi
             Etkinlik İsmi            Anı Tarzındaki Bir Hikâyesinde Tarık Dursun K.             25 dk.
             Amacı      Yazar ile metin arasındaki ilişkiden yola çıkarak metinle ilgili değerlendirme yapabilme.  Bireysel



               Yönerge  Metni okuyunuz. Aşağıdaki soruları okuduğunuz metin çerçevesinde cevaplayınız.
                     (Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)




                                             Çocuklar İçin Bir Öğretmen
             Sen öğretmenimizdin; biz, sınıfın ve siyah önlüksüz, beyaz yakalıksız öğrencilerin.
             “Yağmur nasıl olur çocuklar?”
             Gazocağının altı yanıyordu. Üzerine içi su dolu bir tencere oturtulmuştu. Kapak açılınca buhar dışa-
             rıya uğramıştı.
             “İşte yeryüzündeki sular da güneşin etkisiyle tıpkı bunun gibi buharlaşarak gökyüzüne yükselir ve…”
             Gökyüzü. Ne kadar da mavi. Kimsenin aklına gelmiş midir durmadan gökyüzüne bakmak?
             Bakıyorum. Bir bulut yürüyor. Geldiği yeri kimse bilmez. Şimdi o bulut yerine ben olabilir miyim
             acaba? Mümkün mü? (Ben bir bulut olmalıyım, yukarılardan dünyaya bakmalıyım. Nasıl olurdu ki?
             Dilediğim yerde durmalıydım, dilediğim yere gitmeliydim. Dilediğim yere ve dilediğim zamanda.)
             Uçurtmayı bana sen gösterdin. Kuyruğu rengârenkti. Kendi de. Mavili kırmızılı. Sarı yeşilli.
             Kim uçuruyordu onu acaba?
             Bir çocuk. Bir oğlan çocuğu.
             Sarışın bir oğlan mı, yoksa esmer biri mi?
             “Esmer.”
             “Niçin?”
             “Hiç, öyle işte. Esmer, kısa pantolonlu da. Elleri küçük. Uçurtmanın sicimini sımsıkı tutuyor. He-
             yecansız, arada bir teraziyi tartıyor. Uçurtma kafa atıyor. Rüzgârın esintisine ters düştü. Ama çocuk
             işini biliyor. Tam eğileceği bir sırada tersi yöne çekiyor uçurtmayı, terazi dengeleniyor. Kafa düzeliyor,
             kuyruk bellenip salınıyor.”
             “Nasıl bilebiliyorsun bu kadar şeyi?”
             “Çünkü görüyorum,” dedi.
             Görüyormuş.
             Ona inanıyorum.
             Bulut durdu. Ben durdum. Belki de ikimiz birden sevdik uçurtmayı. Bence her bulut durup o uçurtma
             uçuran çocuğu seyretmeliydi.
             Yukarıdan aşağıya. Çocuklara böyle bakmıyor muyuz? Yukarıdan yani. Çocuklar da büyüklere nasıl
             bakıyorlar?
             Aşağıdan yukarıya.
             Aşağıdan yukarıya bana baktım. Korkunçtum.

                                                                                      Tarık Dursun K.









                                                                                                   109
   105   106   107   108   109   110   111   112   113   114   115