Page 176 - Türk Dili ve Edebiyatı 12 Beceri Temelli Etkinlik Kitabı
P. 176
Ortaöğretim Genel Müdürlüğü TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 12 86
4. ÜNİTE > Roman Kazanım A.2.1: Metinde geçen kelime ve kelime gruplarının anlamlarını tespit eder.
Alan Becerileri: Okuma Becerisi Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi
Etkinlik İsmi Sözcükler Arasında 25 dk.
Amacı Metindeki kelimelerin anlam ilişkilerini kavrayabilme. Anlamlarına göre kelimelerin işlevlerini belirleyebilme. Bireysel
Yönerge Metni okuyunuz. Aşağıdaki soruları okuduğunuz metin çerçevesinde cevaplayınız.
(Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)
Fahim Bey ve Biz
(...)
Fahim Bey mahcubiyetle devam ettiği uzun süren çok provalardan sonra nihayet bir gün sefarethâneye,
kapılardan içeri sığmayan bir ambar gelmiş. İşte bu ambarın Fahim Bey’in hayatında senelerce süren bir
tesiri olacakmış. İçinden kocaman bir dolaba sığmayacak bir sürü esvaplar çıkmış:
İnce ve kalın, açık ve koyu her türlü ve her renk kumaştan ayrı ayrı her mevsime göre mevsimlik ve her
mevsim arası yarı mevsimlik çeşit çeşit kompleler, düz siyah ve tüylü şöviyottan ve gümüşî jaketler, re-
dingotlar, smokinler; esvapların her nevi: beyaz ketenden olanlar, krem sadakordan olanlar, pantolonu
beyaz, vestonu lacivert olanlar, pantolonu çizgili bir kumaştan, vestonu siyah olanlar, çift sıra düğmeli
vestonlar, tek sıra düğmeli yuvarlak vestonlar, seyahat esvapları, şehir esvapları, ev esvapları, nerede ve ne
zaman giyilecekleri pek kestirilemeyen esvaplar, birtakım fantezi kumaşlı, süslü düğmeli çapraz yelekler,
muhtelif renkte kadife yelekler, sedef düğmeli beyaz pike yelekler, çizgili kumaşlı müteaddid pantolonlar,
siyah ve beyaz küçük kareli pantolonlar, yakaları kadife veya kumaştan pelerinler, kaputlar, pardesüler,
makferlanlar, redingot gibi cepleri arkada emperiyal paltolar, kloş paltolar, kadife yakalı kadifesiz yakalı
açık paltolar, siyah kadife yakalı gece paltoları, kukuletalı seyahat paltoları!
Fahim Bey bütün bu esvapların odadaki tekmil iskemle, koltuk ve kanepeleri kapladığını seyredip onların
tutarını daha faturada görünce yeisle karışık bir hayret içinde kalmış "Aman yârabbi! Bu ne çok esvap!
Aman yârabbi! Bu ne müthiş borç!" diyormuş. Sonra "Ben bu borcumu ömrümce ödeyemem!" diye ümit-
sizliğe kapılmış.
(...)
Bundan sonra mesleğinde muvaffak olacağını daha ziyade ummuştu.
(...)
Bütün bu esvapların eskimeye başlaması Fahim Bey’in de parasızlık zamanlarının nüksetmesine tesadüf
ettiğinden, evvelce uzun müddet eskitemediği, istemeyerek giydiği bu esvapları, uzun bir müddet de, he-
men eskimiş olarak, büsbütün istemeye istemeye taşımış. Öyle ki hep senenin muayyen bir mevsiminde
ve günlerin yahut gecelerin muayyen birer saatinde giyilmek için yapılmış bu evsapları o artık senenin
bütün mevsimlerinde ve günlerin, yahut gecelerin de bütün saatlerinde giydikçe bütün bu elbiseler o mev-
simin ve o saatlerin çoktan geçmiş olduklarını daha ziyade hatırlatırmış.
(...)
Fahim Bey bütün bunları lekeciye temizletip boyacıya renklerini değiştirerek, mahalle terzilerine tamir
ettirip terslerine çevirterek, bu defa da böylece başka renklere bulanmış ve terslerine dönmüş olarak gene
giyer, gene giyermiş.
(...)
Abdülhak Şinasi Hisar
Kelime Dağarcığı
esvap: Giysi. kaput: Askerlik paltosu. komple: Bütünü aynı şeyden olup bir takım oluşturan. makferlan: Omuzdan
belin yarısına değin inen pelerini olan kolsuz palto. muayyen: Belirli. muhtelif: çeşit çeşit, çeşitli. muvaffak olmak:
Başarmak. müteaddit (müteaddid): Birçok. redingot: Arkası yırtmaçlı, etekleri uzun, çift sıra düğmeli, resmî erkek
ceketi. sadakor: Düz dokunmuş, açık saman renginde bir tür ipek kumaş. şöviyot: Bir çeşit kumaş. tekmil: Bütün, tüm.
veston: Erkek ceketi. yeis: Umutsuzluktan doğan karamsarlık, üzüntü.
175