Page 206 - Türk Dili ve Edebiyatı 12 Beceri Temelli Etkinlik Kitabı
P. 206
Ortaöğretim Genel Müdürlüğü TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 12 101
4. ÜNİTE > Roman Kazanım A.2.9: Metindeki anlatım biçimleri ve tekniklerinin işlevini belirler.
Alan Becerileri: Okuma Becerisi Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi
Etkinlik İsmi Kendimle Konuşuyorum 25 dk.
Amacı Metinde kullanılan anlatım biçimleri ve tekniklerinin metnin anlatımına etkisini kavrayabilme. Bireysel
Yönerge Metni okuyunuz. Aşağıdaki soruları okuduğunuz metin çerçevesinde cevaplayınız.
(Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)
Efsane
Zafer akşamında herkes eğlenirken hüzünlenen yalnızca ben idim. Mücahitlerimle sureta eğlenmeye
devam ediyordum ama aslında içim burkuluyordu. Hızır Reis istediğini almıştı. Peki, ya ben, ben iste-
diğimi alabilecek miyim? Buraya gelirken ona yardım etmek ve sonra da ondan Gırnata Emirliği için
yardım istemekti niyetim. İşte padişahın fermanı okunmuştu. İstanbul’a gitmesi gerekiyordu. Baharda
tekrar Akdeniz’e açılması, Cezayir’e gelmesi ve Endülüslerle yapamadığım şeyi yapması için ona ne
demeliydim? Ona “Bütün ordum işte bu kadar, Gırnata Emirliği için üç yüz mücahit yeter mi?” desem
acaba nasıl karşılardı. Ben bütün ordumu alıp ona yardıma gelmiştim de o bütün ordusunu alıp bana
yardıma gelir miydi?
O akşam ve diğer akşamlarda bu konuyu hiç açmadım. Kimseden bir şey istemeyi oldum olası bece-
rememiştim. Bu sefer belki başarırım diye yutkundum durdum. O ise hep bana Billure’yi sordu, hiç
Gırnata’yı sormadı. Bunu bilerek yaptığını sanmıyordum; belki de İstanbul’a gidecek olmanın, Cemay-
ma Hatun’u özlemiş bulunmasının heyecanıyla böyle davranmıştı.
(…)
Gece denizin üzerini zifiri karanlık örttüğünde dalgaların kadife sesine karışan rüzgârın sesi, yelkenle-
rin çırpınışına karşılık veren naralar, santur ve bendir nağmelerine eşlik eden türküler kulaklarımızda
çınlayıp durdu. Söylenenler hep neşeli ve hasret kokan türkülerdi:
Bir gemimiz vardı telli varaklı
Yelkeni kırmızı yeşil direkli
Mücahitler gelir aslan yürekli
Mevlam nasip etsin bize karayı
Evvelden karayı sonra sılayı
Bütün yolculuk boyunca onların zihnini meşgul eden düşüncelerle benim zihnimdekilerin farklı oldu-
ğunu anladığım halde dinlediğim ezginin devamını ben içimden kahramanlık türküsüne dönüştürü-
yor, benimle birlikte mücahitlerimin de aynı hamasi heyecanını duymasını ister gibi mırıldanıyordum:
Gırnata önünde var idi bağlar
Endülüs yurdunda görünür dağlar
İçinde mazlumlar durmadan ağlar
Mevlam nasip etsin bize devleti
Evvelden devleti sonra nimeti
Nafile… Dünyalarımız ayrıymış gibiydi. Malaga tepeleri göründüğü sırada içlerinden beş kişilik heyet
yanıma gelip ganimetin ve Hayreddin Paşa’nın verdiği altınlardan paylarına düşenlerin dağıtılmasını
istediler. Söylediklerine göre hepsinin ortak arzusu buymuş. Hayrettin Paşa’nın verdiği altınların gani-
met olmadığını, Gırnata Emirliği için harcanacağını söyledim. Buna itiraz etmediler ama sevinmediler
de. İşte ne yaptığımı o an sorgulamaya başladım. Ben Akdeniz’in batısından doğusuna milli bir ülkü
uğruna gelmiştim ama onlar ganimet istiyorlardı.
(…)
İskender Pala
205