Page 230 - Türk Dili ve Edebiyatı 12 Beceri Temelli Etkinlik Kitabı
P. 230

Ortaöğretim Genel Müdürlüğü                         TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 12          113

             4. ÜNİTE > Roman  Kazanım A.2.15: Türün, dönemin/akımın diğer önemli yazarlarını ve eserlerini sıralar.
             Alan Becerileri: Okuma Becerisi  Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi
             Etkinlik İsmi                     Köy Yaşamını Anlatıyorum                          25 dk.
             Amacı      Türün ve dönemin önemli yazarlarını kavrayabilme.                        Bireysel



               Yönerge  Metni okuyunuz. Aşağıdaki soruları okuduğunuz metin çerçevesinde cevaplayınız.
                     (Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)


                                                  Irazca’nın Dirliği

             Bahar söktü geldi gene. Yaz basıyor. Sıcaklar yakar oldu. Ekinler sarardı, bir uçtan gevriyor. Arpalar
             erişti. Peşine düşüp biçmek gerek. Karataşlı köylülerin içine orağın tasası çöktü. Canları ceviz kabuğu-
             na girip girip çıkıyor.

             Kara Bayram nadası bitirdi. Bayram; ikileme, üçleme yapamaz. Çiftçi adam, boyunduruğunun bir ya-
             nına öküz, bir yanına inek koşarsa, ancak yalınkat sürer. Ürünü de yalınkat alır. Ama Kara Bayram  ne
             yapsın? Ne suçu var onun bunda? Tarla borcunu yeni bitirdi. Hele öküzün yanına bir tosun alsın!.. Ge-
             çen yıl alabilirdi, felek yâr olmadı; Deli Haceli belası geldi. Kalktılar evinin önünde ev yapacak oldular.
             Kızılca kıyametler koptu. Bir de ası kuzusunu çaldılar.
             (…)

             Öküzün yanına tosun alamadı. İneği Aymelek’i koşuyor… Hâlâ!..
             Hele bu yılı da geçirsin, güzü getirsin! Gelecek yıl daha gür bir aşkla işe dalacak. “Dalacağım.” di-
             yor Bayram. Öküzünü eşeğini tarayıp tımar edecek. Kara toprağa saldıracak. Bağ bostan yeşertecek.
             Armut birer birer yenir! Emeklemeden asla yürünmez! Babadan dededen kalmayınca her şeyi böyle
             yoktan var etmek zor! Ama bu güz!.. Bu güz, öküzün yanına bir öküz, hiç olmasa bir tosun aldım gitti!
             İneği selbese çıkarıp avrada havale etmenin sırası geldi gayri!..” diyor.
             Yaylayolu’ndaki tarladan dönüyor. Sabanı boyunduruğu söküp köye götürüyor. Ağali emminin, Melek
             Hasan’ın tarladan geçip yola çıktı. Ağali’nin sabanı duruyor. Kocaman tarla sürülmüş, kapkara yatıyor.
             Ağali ikilemeye niyetliydi. “Adamlar kökten varsıl! Bizim gibi çılbak doğmamışlar! Erlik varlıkla! Me-
             lek Hasan, Ağali gibi varsıl değil ama, bizim gibi yoksul da değil hiç olmazsa… Ama durun bakalım!
             Çıranın özü var, baharın yazı var! Yazın da güzü var! Hele bir güz gelsin! Durun!..”

             (…)
             Muhtar Hüsnü’nün  Yukarı Mahalledeki evinin önünde  yeni bir çeşme var. Beton sıvalı, güdük bir şey.
             Bir yıl önceki oy zamanı yapıldı. Üzerinde yeni yazıyla “Yaşasın Hükümet!” yazıyor. Bir de tarih var.
             Okur-yazar olanlar okuyor!

             Çelik Paşa’yla  Aymelek, doğruca suya vardı. Çelik öküz  yalağa yanaştı, uzata uzata içiyor. İyice  yaş-
             lanıyor artık. İnek de öyle. Yanmış kavrulmuş. “Dilsiz, ağızsız mallar!..” dedi Bayram. Eşeği  Karaş da
             can atıyor suya; ama saban oku engel oluyor. Bayram: “Dur hele, şunlar içsin! Sana da sıra gelir!” dedi
             içinden  sonra saban okunu tutup kaldırdı.


                                                                                        Fakir Baykurt
             Kelime Dağarcığı
             boyunduruk: Çift süren veya arabaya koşulan hayvanların birlikte yürümelerini sağlamak için boyunlarına geçirilen bir tür
             ağaç çember. saban: Çift süren hayvanların koşulduğu demir uçlu tarım aracı. yalınkat: İnce, tek katı olan.








                                                                                                   229
   225   226   227   228   229   230   231   232   233   234   235