Page 352 - Türk Dili ve Edebiyatı 12 Beceri Temelli Etkinlik Kitabı
P. 352
Ortaöğretim Genel Müdürlüğü TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 12 174
6.ÜNİTE> Deneme Kazanım A.4.15. Metinden hareketle dil bilgisi çalışmaları yapar.
Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becersi Alan Becerileri: Okuma Becerisi
Etkinlik İsmi Kahveli Bilgiler 25 dk.
Amacı Metinden hareketle paragrafta anlam, imla ve noktalama ile ilgili çalışmalar yapabilme. Bireysel
Yönerge Aşağıdaki metni okuyup soruları metne göre cevaplandırınız.
(Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)
Kahve Yemen'den Gelir
Macar yazarlarından Molnar Perenecz bir öyküsünde gördüğü bir düşten söz açar.
Bu düşe göre kahveyi bulup ortaya çıkaran Molnar Perencz'in ta kendisidir. Perenecz düşünde kah-
ve ile çörek yiyerek çok iştahlı bir kahvaltı yapmıştır. Sözde yeryüzünde bu biçim kahve içip, çörek
tıkınan sadece kendisiymiş. Kimse kahve nedir bilmiyormuş daha, çünkü, dedim ya kahveyi ortaya
çıkaran Molnar Perencz'miş. Perenez kendi kendine şöyle der:
- İnsanlar şu bulguyu haber alırlarsa, kahve dünyada en çok içilen şey olur. Yüz milyonlarca kişi
günde birkaç kez kahve içer.
Bu düşünce ile kalkar bir bankaya gider. Banka bu gibi bilgileri işletmek için para veren bir kurumdur
kendisine göre. Banka genel müdürlüğüne bulgusunu anlatır:
- Dünyanın öbür ucuna kimi adamlar göndereceğiz. Onlar orada alçak alçak birtakım fidanlar bula-
cak. Bunların üzerindeki tanelerin olmuşlarını toplayacaklar. Madenden bir kap içine bunları koyup
kavuracağız. Taneler simsiyah kesilecek ve bir koku yayacak. Bu yarı yanık taneleri ezip toz haline
getireceğiz. Sonra bir kabın içine su doldurup kaynatacağız. Bu suyun buharını o siyah toz içinden
geçireceğiz. Buhar oradan geçtikten sonra soğuyup su olunca kara bir renk alır. Ondan sonra gidip
bir tür memeli hayvan yakalayacak, yavrularını beslediği o beyaz sıvıyı, bir çeşit işkence sayılabilecek
yapma bir yöntemle çekip alacağız. Bundan başka, toprağa kalın bir bitki dikeceğiz. Bitki yeterince
kalınlaşınca topraktan çıkaracağız. Dilim dilim kesip suya daldıracağız. Tatlı bir sıvı elde edilecek. O
zaman kök sudan çıkarılıp atılabilir. Kalan suyu da buharlaşmaya bırakacağız. Kabın dibinde esmer
renkte, cam gibi şeyler görülecek. Bunları alıp kırarak, özel bir yöntemle beyazlatacağız. Sonra ye-
niden bunları birleştireceğiz. Ama bu elde ettiğimiz topağı da yeniden küçük küçük küpler halinde
parçalayacağız. İşte bu küçük küplerden ikisini o siyah-beyaz, bitkisel-hayvansal su karışımı içine
atacağız. Eriyinceye değin bekleyip sonra topunu birlikte içeceğiz.
Genel müdür, Molnar Ferencz'i sonuna değin dinler, sonunda da şöyle der:
- Ne zor iş bu böyle. Sizin aklınızdan zorunuz var galiba. Gidin kendinizi bir akıl doktoruna gösterin.
Molnar Ferencz genel müdürün yanından ayrıldıktan sonra bir fincan kahve için çekilen zorlukları
düşünür ve aklına gerçekten fenalıklar gelir.
Nedir, Türkler ve Araplar kahveyi sütsüz içtikleri için bunların çektikleri eziyet daha sınırlıdır. Hele
Türklerin-Araplar da öyle,-ilk yıllarda kahveyi şekersiz içtikleri hesaba katılacak olursa, iş sadece kah-
ve yetiştirmeye ve devşirmeye dayanır. Kaldı ki Katip Çelebi'nin dediği gibi kahve "keyf erbabının
keyflerini artırır, cana can katar" bir nesne olduğu için insanlar onun uğrunda her türlü sıkıntıya
katlanmaktan çekinmezler.
(…)
Salah Birsel, Kahveler Kitabı
351