Page 46 - Türk Dili ve Edebiyatı 12 Beceri Temelli Etkinlik Kitabı
P. 46

Ortaöğretim Genel Müdürlüğü                         TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 12          21

             1.ÜNİTE> Giriş  Kazanım A.4.12: Metni yorumlar.
             Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi  Alan Becerileri: Okuma Becerisi

             Etkinlik İsmi                    Felsefi ve Edebî Düşünüş                               25 dk.
             Amacı      Metinde anlatılan felsefe ile edebiyat ilişkisini yorumlayabilme.            Bireysel

             1. Yönerge  Aşağıdaki metni okuyunuz. Metinden hareketle soruları cevaplayınız.
                     (Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)


                                           Edebiyat ile Felsefe İlişkisi Üzerine

                (…)
               Felsefe ile yakın ilişkisi bulunan disiplinlerden biri de sanattır. Edebiyat da güzel sanatların bir türü-
               dür ve bu özelliğiyle de felsefeden ayrılır. Felsefe ile ilgili ilk düşünce kırıntılarının dini metinlerde,
               trajedilerde, efsanelerde bulunduğu gerçeği ve 20. asırdaki felsefi roman türünün gündeme gelişi
               dikkate alınacak olursa felsefe ile edebiyat arasında önemli bir ilişkinin bulunduğu düşünülecektir.
               Ama bu ilişki, felsefeyi edebiyata, edebiyatı da felsefeye indirgeyici olmamalıdır.

               Felsefe ile edebiyat arasında bir ilişkinin bulunup bulunmadığı, eğer böyle bir ilişki varsa bu ilişkinin
               niteliği, bu ilişkinin tarafların varlığını tehlikeye atıcı olup olmadığı konularında doğru bir kanaate
               ulaşabilmek için felsefi olanla edebî olanın özelliklerinin bilinmesi gerekir. Bu özellikler bilindikten
               sonra, söz konusu özelliklerin aynı eserde birlikte bulunmalarının mümkün olup olmadığı tartışıl-
               malıdır. Felsefe tarihine baktığımızda pek çok filozofun aynı zamanda edebî bir tarzı kullandıkları
               görülür. İlkçağ filozoflarından bazıları görüşlerini şiirler şeklinde dile getirmişler ve aynı zamanda
               ozan olmuşlardır. Platon, St. Augustine, Schopenhauer, Nietzsche aynı zamanda büyük edebiyatçı-
               lardır. Russel, Camus, Sartre Nobel Edebiyat Ödülünü almışlardır. Ama bazı çok iyi filozoflar da var-
               dır ki bunlar kötü yazar olmuşlardır. Örneğin Aristoteles, Kant gibi isimler çok iyi filozof oldukları
               hâlde, kullandıkları dil bakımından iyi yazar değillerdir. Bu örnekler bize şunu göstermektedir: İyi
               bir filozof olmak için iyi bir edebiyatçı olmak şart değildir. Yine aynı şekilde iyi bir edebiyatçı olmak
               için de filozof olmak şart değildir; öyleyse bir filozofu filozof, eserini de felsefi yapan, edebî ve estetik
               değerlerin dışında başka değerlere ve özelliklere ihtiyaç vardır. Bir edebî  eser de bir düşünüşün ese-
               ridir ama her düşünüş felsefi olmadığından bir düşünüşün felsefi olabilmesi için bir takım fikri inşa
               gereklerine ve felsefi temellendirmelere uygun olması gerekmektedir. Bundan ötürü de eğer bir edebî
               eser bile, bu fikri inşa gereklerine uyuyorsa o eserin aynı zamanda felsefi olabileceği yönünde bir
               kanaate sahip olabiliriz. Çünkü böyle bir eserde fikir zevke indirgenmemekte, zevk fikrin anlatımı
               için daha büyük bir kolaylık sağlamaktadır. Bir düşünüşün felsefi olabilmesi için mantıksal ve tutarlı
               önermelerden meydana gelme, var olan karşısında bir tavır alışı dile getirme, eleştirel olma ve en
               yüksek genellik derecesinde bir bilgi arayışına yönelme gibi hususların yanında felsefi sayılabilecek
               bir soru etrafında vücut bulması, sistematik olması, varlık kavramı etrafında merkezileşme, felsefe
               tarihi çerçevesinde belli bir problematik devamlılık içerisine oturtulabilmesi gibi fikri inşa gerekle-
               rine de ihtiyaç duyulmaktadır.
               (…)

               Hem edebî eser, hem de felsefi eser bireysel bir çabanın ürünüdür. Ama edebî eserde üslup, estetik
               zevk önemli olduğu için esere yazarın üslubu, estetik zevk anlayışı yansıtmakta ve yazarın şahsiyeti
               eserde bulunmaktadır. Felsefi eserde ise amaç,  estetik zevk olmadığı için kullanılan dil soyut ve kuru
               bir dildir ve dolayısıyla da akıl yürütme ve mantıksal çözümlemelerle doludur. Edebiyat, kavram
               analizlerinden uzaklaşarak, olayları somut bir hâle sokmak suretiyle, felsefenin soyutluğunu ve ku-
               ruluğunu giderir.

                                                         Ali Osman Gündoğan, Edebiyat ile Felsefe İlişkisi Üzerine









                                                                                                    45
   41   42   43   44   45   46   47   48   49   50   51