Page 74 - Türk Dili ve Edebiyatı 12 Beceri Temelli Etkinlik Kitabı
P. 74
Ortaöğretim Genel Müdürlüğü TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 12 35
2. ÜNİTE > Hikâye Kazanım A.2.5: Metnin olay örgüsünü belirler.
Alan Becerileri: Okuma Becerisi Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi
Etkinlik İsmi Olayların Akışını Değiştiren Unsurlar 25 dk.
Amacı Metindeki olaylarda geçen veya olaylara konu olan unsurlarda yapılacak değişikliğin, metnin olay örgüsüne Bireysel
etkisini kavrayabilme.
Yönerge Metni okuyunuz. Aşağıdaki soruları okuduğunuz metin çerçevesinde cevaplayınız.
(Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)
Şeker Kutusu
“İndir!” dedi. “Ne kadar kutun varsa indir!”
Şekerci kalfası, üzeri çiçekli, içi dışı kadifeli, iç kapağının ortası aynalı, pırıl pırıl selofanlı ne kadar kutu
varsa, serdi tezgâhın üstüne. Ali Yılmaz, iç kapağı aynalı kutuyu kestirmişti gözüne:
“Ne kadar şeker alır bu kutu?” diye sordu.
“Bir kilo alır! Karışık mı yapalım?”
“Karışık. Biraz çikolatalı, biraz bademezmeli… Altına da bir sıra lokum, fıstıklısından! Anlıyorsun ya!
Temiz bir şey olsun!”
Şekerci, yirmi yaşındaki bir delikanlının böyle bir kutuyu kime göndereceğini kestirmişti çoktan.
Ali Yılmaz, “İki kat kâğıda sarın kutuyu!” dedi. “Şıklığı dışarıdan belli olmasın.”
Bu biraz da onun sıkılganlığını gösteriyordu. Sardı sarmaladı, sırmalı iplerin düğümlendiği yere de
firmanın yaldızlı etiketini yapıştırdı. İki kat kâğıda sardıktan sonra, “Buyrun!” dedi. “Kime verirsen
ver, mahçup olmazsın! Haydi güle güle!”
(…)
Çiçekçinin önünden geçerken, birden daldı içeri. “Karanfil!” dedi. “On tane kadar kırmızı karanfil…
Bir sıra da kenarlarına beyazlarından!”
Çiçekçi, karanfilleri jelatin kağıdına sardı güzelce, tutuşturdu eline. Hiç düşünmemişti çiçekleri nasıl
götüreceğini. Utanırdı böyle şeylerden. Bir Bayram gazetesi aldı, koydu çiçeklerin arasına.
(…)
Dokundu Sevgi’nin kapısındaki zile… Ev, tıklım tıklım misafirdi, bir yılgınlık çöktü içine. Elindekileri
kapıdan verip gitse, ne iyi olurdu! İster istemez girdi içeri, merdivenleri çıktı. Çiçekleri uzattı nişanlısı-
na. Çiçekler, şeker kutusundan daha çok ilgilendirmişti Sevgi’yi. Kutu çifter çifter sarılı olduğu için, ne
biçimi belli oluyordu ne içindeki aynası. “Hele kâğıtları bir sıyırsın!” diye düşündü. “Bayılır o zaman!”
Tam yirmi lira yalnız kutusuna vermişti. Lacivert kadife kapağın içinde, yürek biçimi pırıl pırıl bir ayna
vardı ki, hele bir açsın kutuyu!
Büyüklerin elini öptü sıradan. Geriye kalanlarla tokalaştı. Sevgi’nin uzattığı şekere parmakları titreye-
rek uzanırken keskin bir arpej kokusu, fırıl fırıl döndürmüştü başını. Çok oturmadı, kapıdan çıkarken
rahat bir soluk almıştı. Ne olursa olsun büyük bir yük kalkmıştı üzerinden.
(…)
Rıfat Ilgaz
Kelime Dağarcığı
selofan: Selülozdan yapılmış, ince, saydam, ambalaj yapımında kullanılan tabaka.
73