Page 272 - Türk Dili ve Edebiyatı - 9 | Beceri Temelli
P. 272
Ortaöğretim Genel Müdürlüğü TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 9 139
6.ÜNİTE > Tiyatro Kazanım A.3.12. Yazar ve metin arasındaki ilişkiyi değerlendirir.
Alan Becerileri: Okuma Becerisi Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi
Etkinlik İsmi YAZAR-METİN İLİŞKİSİ 20 dk.
Amacı Metinden hareketle yazarın metin ile ilişkisini tespit edebilmek. Bireysel
Yönerge “Bir Adam Yaratmak” adlı metni okuyunuz ve aşağıdaki soruları bu metne göre cevaplayınız.
BİR ADAM YARATMAK
Üçüncü Sahne
(Husrev: Otuzlu yaşlarda bir oyun yazarıdır.)
Mansur: (Husrev’e) Nihayet baş başa kalabildik. Gazeteci gitti.
Husrev: Giderken sana da bir şeyler sormak istemedi mi?
Mansur: Bana ne sorabilirdi ki?
Husrev: Şunu sorabilirdi: Siz ki “Ölüm Korkusu” piyesinin başrolünü yapmış aktörsünüz ve muharri-
rin en yakın dostusunuz, elbette bilirsiniz: Piyesteki vaka muharririn başından geçmiş bir vaka mıdır,
değil midir?
Mansur: O da ne demek?
Husrev: Bunu bana sordu da.
Mansur: Olur saygısızlık değil.
Husrev: Saygısızlık da laf mı? O bunu bir hak diye yapıyor. Sen kendi cebini karıştırırsan saygısızlık
mı etmiş olursun? Biz onların ceplerinden farklı bir şey değiliz. Ellerini uzatıyorlar ve bizi karıştırı-
yorlar. Ağzınızı açın, dişlerinizi sayacağım dese ağzınızı açmaya, dişlerinizi saydırmaya mecbursun.
Mansur: Kuzum, neler söylüyorsun?
Husrev: Elbette mecbursun. Onun elinde müthiş bir silah var. Seni tanıması, seni meşhur kabul et-
mesi.
Mansur: Tanınmış olmak bir yüzkarası mı?
Husrev: Tamamiyle aksi. Bir şeref. Öyle bir şeref ki alıcısı sen, vericisi o. Veren taraf bu işte, farkına
varmadan, vermiş olmanın selâhiyetiyle hareket ediyor. Seni merak ediyor. Yediğin yemeği, giydiğin
elbiseyi, yattığın yatağı… Daha devam edeyim mi?
Mansur: Gazeteci buna benzer şeyler de mi sordu?
Husrev: Sormadı; fakat sorabilirdi. O, bu merakın simsarıdır. Yarın gelip yine sorabilir. Yarın gelip
unuttuğunu isteyebilir. Tıpkı burada bastonunu unutmuş gibi.
Selma: (Deminden beri dikkatle dinlediği Husrev’e yaklaşır.) Bunları niçin tabii bulmuyorsunuz? Büyük
adamları merak ederler.
Husrev: (Selma ile karşı karşıya) Büyük adam ben miyim? Nasıl olur? Ben bir başıma, kendi kendime,
kendi gözümde büyük adam olabilir miyim? Araya bu farkı koyan başkaları. İşte bu başkalarıdır ki,
bana büyüklüğü kondurduktan sonra beni en küçük insan haklarından uzak görüyor ya. (Yan tarafta
kalan Mansur’a döner.) Bak sen. Bir adam çıkıyor, bir eser veriyor. Kimse onu tanımayı aklından ge-
çirmezken o kendi kendisini tanıtıyor. Artık yaptığı işin uğraşılacak yeri kalmamıştır. Bütün alâka, bu
271