Page 270 - Türk Dili ve Edebiyatı - 9 | Beceri Temelli
P. 270
Ortaöğretim Genel Müdürlüğü TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 9 138
6.ÜNİTE > Tiyatro Kazanım A.3.12. Yazar ve metin arasındaki ilişkiyi değerlendirir.
Alan Becerileri: Okuma Becerisi Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi
Etkinlik İsmi TİYATRO METNİ VE YAZAR 20 dk.
Amacı Metin çözümlemeleri sayesinde yazarla metin arasındaki ilişkiyi kavrayabilmek. Bireysel
Yönerge “Vatan yahut Silistre” adlı metni okuyunuz ve soruları bu metne göre cevaplayınız.
VATAN YAHUT SİLİSTRE
(İslam Bey kendisini tutamayarak atılır.) — Gideceğim.
(Zekiye yanına koşup sözünü keserek) — Önce beni öldür.
(İslam Bey işitmemiş gibi) — Gideceğim.
(Zekiye yine sözünü keserek) Sende o kadar erkeklik yoksa ben kendimi öldürürüm.
(İslam Bey ısrarlı bir ağırbaşlılıkla) — Gideceğim, gideceğim, gideceğim, yoluma cehennemin ateşleri
saçılsa yine gideceğim, göğsüme Azrail’in pençesi dayansa yine gideceğim, babamın mezarını çiğne-
mek gerekse yine gideceğim, ninemin vücudu ayağımın altında ezilecek olsa yine gideceğim, gerçek-
ten benim için öleceğini bilsem yine gideceğim.
(Zekiye öfkeyle gezinerek sesi işitilecek tonda kendi kendisine) — Ah, inanmıyor! Kendi için öleceğime
inanmıyor. Belki öldüğüm zaman da inanmaz. (Öfkeyle İslam Bey’e dönerek) Gideceksin, niçin gide-
ceksin?
(İslam Bey ağırbaşlılıkla) — Kandil geceleri kabristan ziyaretine gidersin a.
(Zekiye öfkeyle) — Giderim, sonra?
İslam Bey — Hiç benim ocağımdan oralarda yatar adam gördün mü? Atalarımdan kırk iki şehit adı
bilirim, rahat döşeğinde ölmüş bir adam işitmedim. Anladın a! Bir adam işitmedim. Devlet savaş
açmış. Düşman sınırda şehitlerimizin kemiklerini, topraklarını çiğnemeye çalışıyor. Hiç nasıl olur ki
düşmanın silahı vatana çevrilsin de karşısında önce benim göğsümü bulmasın? Hiç nasıl olur ki vatan
tehlikede bulunsun da ben evimde rahat oturayım? Hiç nasıl olur ki devlet yerinden oynasın da ben
mıhlanmış gibi burada kalayım? Hiç nasıl olur ki vatan sevgisi her şeyden kutsal olsun da ben senin
aşkınla uğraşayım? Hiç nasıl olur ki dünyada her şeyin ilerlediğini bilip dururken ben babamdan, ata-
larımdan aşağı kalayım? Vatan! Vatan! Tehlikede diyorum. İşitmiyor musun? Beni Allah yarattı, vatan
büyüttü. Beni Allah besliyor, vatan için besliyor. Ben anamın karnından vatana geldiğim vakit, vatan
karnımı doyurdu. Çıplaktım vatan sayesinde giyindim. Vatanımın nimeti kemiklerimde duruyor. Vü-
cudum vatanın toprağından, nefesim vatanın havasından. Vatanımın uğrunda ölmeyeceksem ya ben
niçin doğdum? Ben adam değil miyim? Görevim yok mu? Vatanımı sevmeyeyim mi? Ah, vatanını
sevmeyen adamdan sana nasıl sevgi bekleyebilirsin?
Zekiye — Eğer vatan, vatan olunca ben ne derim? Ben, ben ne diyebilirim? Git! Git beyim! Dünyanın
bu hâli de varmış. Ben vatanı bilirdim, ben vatan sözünü işitmiştim. Ancak iki yüreği birbirinden ko-
parır sanmazdım. Benim gönlümü kopardı, hâlâ içime kanlar akıyor. Gözümle görmüş gibi biliyorum.
İstediği kadar aksın. Git beyim! Ben olsa olsa iki damla yaş dökerim. İzin vermezsen onu da dökmem,
gönlümde saklarım. İsterse her damlası bir zehir olsun. Kavgaya gideceksin değil mi? Vatanın için gide-
ceksin değil mi? Beni de unut, dünyayı da unut. Ben, ben bir mektubunu dahi istemem. İnşallah esen-
likle gelirsin. O vakit burada bir kul bulursun. Ben her vakit kulunum…(Şiddetle ağlayıp yere kapanır.)
İslam Bey — Bari ben tekmil edeyim. Eğer vatanım için şehit olacak kadar bahtım varsa o zaman sen
de istediğin adamı seçebilirsin.
269