Page 265 - Türk Dili ve Edebiyatı - 9 | Beceri Temelli
P. 265
135 TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 9 Ortaöğretim Genel Müdürlüğü
Ş. POLİS: (Ali’ye) Geçmiş olsun Ali Efendi.
ALİ: Eyvallah.
Ş. POLİS: Söylesen de dağılsalar. Seni dinlerler. Bizim de başımız derde girmesin.
ALİ: Buralara kadar zahmet ettiniz, büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öperim. (Klakson
tezahüratı) Bugün işlerini feda edip gelen şoför arkadaşlara mahsus selam ederim. (Sert) Dağılın lan!
NURİ: Sen öl de, ölelim. (Kalabalık çil yavrusu gibi dağılıverir.)
NİYAZİ: (Derviş’e) Açtınız mı muhtarlık meselesini?
ALİ: Ziyarete geldiğinde çıtlatmıştı Derviş Dayı. Gulis yaptınız mı bari?
DERVİŞ: Sen organizeyi bana bırak.
ALİ: Durum vaziyetini iskandil ettiniz mi?
NİYAZİ: Hafize yukarı mahalleyi kolaçan etti.
NURİ: Hidayet’e de aşağı mahalleyi ispiyonlattık.
DERVİŞ: Aşağı mahalleden biraz oy kaldırabileceğiz.
NURİ: Pazar meydanından korkun olmasın. Özel sektör senden yana.
(…)
Haldun Taner, Keşanlı Ali Destanı
Kelime Dağarcığı:
iskandil etmek: Soruşturmak, araştırmak. gulis (kulis): Bir işin, bir hareketin gizli hazırlık konuşması.
1. Metindeki kişilerin konuşma tarzları bir üslup özelliği olarak değerlendirilebilir mi? Görüşlerinizi
gerekçeleri ile yazınız.
2. Eserin yazıldığı devrin düşünce yapısının, sosyal hayatının ve değerler bütününün tespit edilmesi
yazarın üslubunu anlamamıza faydası olur mu? Görüşlerinizi gerekçeleri ile yazınız.
3. Sanatçının dünya görüşünü yani ideolojisini değiştirmesi üslubunda değişikliğe yol açar mı? Düşün-
celerinizi gerekçeleri ile yazınız.
264
Hazırlayan: Mustafa ALTINGÖZ