Page 260 - Türk Dili ve Edebiyatı - 9 | Beceri Temelli
P. 260

Ortaöğretim Genel Müdürlüğü                          TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 9        133





             6.ÜNİTE > Tiyatro    Kazanım A.3.8. Metnin dil, üslup ve anlatım/sunum özelliklerini belirler.
             Alan Becerileri: Okuma Becerisi  Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi
             Etkinlik İsmi                    TİYATRODA DİL VE ÜSLUP                             20 dk.
             Amacı      Metin çözümlemelerinden hareketle tiyatroda dil ve üslubun önemini kavrayabilmek.  Bireysel
             Yönerge  “Yalova Safası Oyunu” adlı metni okuyunuz ve soruları bu metnin dil ve üslubunu dikkate alarak
                     cevaplayınız.

                                             YALOVA SAFASI OYUNU
               (…)

               HACİVAT – Vay benim iki gözüm, candan azizim, şekerden lezizim. Merhaba..
               KARAGÖZ – Hay benim camcı azizim, şekerci Cemil’im hoppala!. (Tokat)

               HACİVAT – A birader bu nasıl selam alış? Ben sana merhaba dedim. Sen bana tokat attın. Yazıklar
               olsun yazık!.

               KARAGÖZ – Hoş geldin kazık oğlu kazık. (Tokat)
               HACİVAT – Anlaşıldı Karagöz, sen hiç terbiye olmamışsın.
               KARAGÖZ – Olacaktım ama yumurtayla limon pahalı idi, sade suya kaldık.

               HACİVAT – A külhani öyle çorba terbiyesi değil.
               KARAGÖZ – Paça terbiyesi mi?
               HACİVAT – İnsan terbiyesi…

               HACİVAT – Tû!. Allah müstahakkını versin. Görür müsün bir kere cehaletin ne elim olduğunu?
               KARAGÖZ – Öyle oldu.
               HACİVAT – Ne oldu?

               KARAGÖZ – Yolda gezerken bizim kadın iki tane elma buldu.
               HACİVAT – Her ne ise. Karagöz, bu akşam seninle şöyle bir tatlı tatlı sohbet etmeye gelmiştim.

               KARAGÖZ – Kusura bakma Hacivat, hiç hazırlığımız yok. Başka akşam buyur.
               HACİVAT – Anlamadım? Ne hazırlığı?
               KARAGÖZ – Bu akşam sizde sahur yemeye geldim demedin mi?
               HACİVAT – Yok canım. Seninle konuşmaya geldim, dedim.

               KARAGÖZ – Konuş bakalım.
               HACİVAT – Efendim, bu akşam Ramazan-ı Şerîfin yirmi beşinci gecesi. Cenâb-ı Hak cemî cümleyi
               nice senelere elemsiz kedersiz yetiştirsin.
               KARAGÖZ – Amin.

               HACİVAT – Önümüz mübarek Bayram-ı Şerîf. Çoluk çocuk elimizi gözlerler. Eh, hamdolsun elimiz-
               de beş on kuruş para varken çoluğa çocuğa çarşıdan ayaklarına pabuç, sırtlarına entarilik, başlarına
               da birer tane Kandilli yazması başörtüsü aldım.
               KARAGÖZ – Aldın, bana ne? Hem insan evine aldığını herkese söyler mi? Senin paran varmış almış-
               sın, olmayanlar ne yapsın?
               HACİVAT – Canım Karagözüm, ben de dünyaya ilan etmedim ya. Yalnız sana söyledim.

               KARAGÖZ – Belki benim param yoktu.



                                                                                                   259
   255   256   257   258   259   260   261   262   263   264   265