Page 306 - Türk Dili ve Edebiyatı - 9 | Beceri Temelli
P. 306

Ortaöğretim Genel Müdürlüğü                          TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 9        156

             7.ÜNİTE > Biyografi-Otobiyografi     Kazanım: A.4. 5. Metinde anlatım biçimlerini, düşünceyi geliştirme yollarını ve bunların işlevlerini belirler.
             Alan Becerileri: Okuma Becerisi  Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi
             Etkinlik İsmi                     BİR GARİP ORHAN VELİ                              25 dk.
             Amacı      Metinde kullanılan anlatım biçimlerini, düşünceyi geliştirme yollarını ve bunların işlevlerini belirleyebilmek. İki   Bireysel
                        metni anlatım biçimleri ve düşünceyi geliştirme yolları açısından karşılaştırabilmek.



              Yönerge  Aşağıda Orhan Veli Kanık’ı konu alan metinlerin son bölümlerini içeren parçaları okuyacaksınız.
                       Soruları, metinleri göz önünde bulundurarak cevaplayınız.
                       (Alıntı metnin aslına sadık kalınmıştır.)

              I. METİN

              (…)

              Şunu diyeceğim, o bana ötedenberi aramızdan biri gibi görünmedi. Başka bir dünyanın insanıymış
              gibiydi. Bir düşte görüp tanış olduğumuz insanlardan. Alain-Fournier’nin kendisi için “belki de ben
              gerçekten var olan bir kişi değilim.” demesi gibi, Orhan Veli de dünyamıza, hele bugünkü dünyamıza
              yakışmayan insanlardandı. Bir masal oldu şimdi. Belki de günün birinde Nasrettin Hoca, Karacaoğ-
              lan, Yunus Emre gibi efsaneleşecek. Hakkında türlü söylentiler uydurulacak, şarkılar, fıkralar düzü-
              lecek. Belki de gökyüzünü maviye boyayanın o olduğuna inanacaklar. Kirli gökyüzüne bakınca: “Bu
              sabah da Orhan tembellik etmiş” diyecekler. Gerçekten de gökyüzünü maviye boyayan dalgacı Mah-
              muttu: Bir şairdi. İnsanoğlunun içindeki gökyüzünün bulutlarını dağıtıp, ona umut, kuvvet, yaşama
              gücü veren, bir hayat kaynağı yaratan ölmez kişilerden… Ardında bıraktığı o ufacık ufacık şiirleriyle
              bu görevine yıllar yılı devam edecek:
              İşim gücüm budur benim
              Gökyüzünü boyarım her sabah
              Hepiniz uykudayken
              Uyanır bakarsınız ki mavi…



              II. METİN

              (…)

              Orhan Veli ve arkadaşlarının Türk edebiyat tarihinde “Garip” hareketi ya da “Birinci Yeni” diye anı-
              lan bu çıkışları sözcük hiyerarşisini ve parıltılı sözcüklerin egemenliğini yıktı. Sokaktaki adamı ön
              plana çıkardı. Biçim şiirin kalıbıyken kendisi hâline geldi.
              Garipten sonra, özellikle de Yaprak dergisi döneminde yeni eğilimler içine giren Orhan Veli, Saba-
              hattin Eyuboğlu’nun halkçı sanat anlayışına yaklaşan ürünler verdi. Şaşırtıcılıktan, yadırgatıcılıktan,
              uzaklaşırken, duygular, yaşama sevinci, gündelik yaşamın ve sokaktaki insanın sorunları ağırlık ka-
              zanmaya başladı.
              Şiirlerini, 1945’te kendi şiirleriye genişleterek yeniden yayımladığı Garip, Vazgeçemediğim (1945),
              Destan Gibi (1946), Yenisi (1947), Karşı (1949) adlı yapıtlarda topladı. Bu kitaplara girmeyen şiirleri,
              kitaplarda yer alan şiirleriyle birlikte 1951’den bu yana birçok kez basılan Bütün Şiirleri başlığı altında
              kitaplaştırıldı. La Fontaine (La Fontaine’in Masalları 1948, 2 kitap), Moliere, Gogol, Sartre gibi yazar-
              lardan çeviriler de yapan şairin düzyazıları, eleştirileri ve öyküleri de ölümünden sonra Nesir Yazıları
              (1953; 2. basım Denize Doğru, 1970) başlığıyla yayımlandı. Orhan Veli ayrıca Nasreddin Hoca’nın
              fıkralarını da şiirleştirerek Nasrettin Hoca Hikâyeleri (1949) adı altında toplamıştır.







                                                                                                   305
   301   302   303   304   305   306   307   308   309   310   311