Page 352 - Türk Dili ve Edebiyatı - 9 | Beceri Temelli
P. 352
Ortaöğretim Genel Müdürlüğü TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 9 179
7.ÜNİTE > Biyografi-Otobiyografi Kazanım: A. 4. 12. Metni yorumlar.
Alan Becerileri: Okuma Becerisi Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi
Etkinlik İsmi BİR BABANIN HİSSETTİRDİKLERİ 25 dk.
Amacı Metindeki açık ve örtük iletileri yorumlayabilmek. Metinle ilgili tespitlerini, beğenilerini gerekçelerini de Bireysel
belirterek ifade edebilmek.
Yönerge Metni okuyunuz. Aşağıdaki soruları okuduğunuz metin çerçevesinde cevaplayınız.
(Alıntı metnin aslına sadık kalınmıştır.)
BABAM HASAN-ÂLİ YÜCEL
Babaannemin; 26 Şubat 1961 tarihinde babamın kaybı ardından yaşama katlanabildiği çok zor birkaç
yıl yaşandı bizim evde. Ona; babamın dünyaya gelişini, dört-beş yaşlarında okula başlayışını, okulda
öğrendiklerini evde nasıl anlatmaya-öğretmeye çalıştığını ve babamın bizim bilmediğimiz özellik-
lerini anlattırırdım. Bir keresinde teybe söylemesini istedim. Babaannemin teybe aldığım kayıttaki:
“Şafak söküyordu Âli’ciğimi kundakladılar. Kucağıma verdiler. Bütün uzviyetim titredi. Aşk ne demek,
sevgi ne demek o zaman anladım” bu sözlerini hiç unutmadım. Anacığına duyurduğu bu insan sevgisi
onun giriştiği, başardığı her işin temeli oldu. Babam, tanıdığı insanı asla unutmayan, adıyla sanıyla
hatırlayan bir insandı.
Ailecek hep mütevazı bir yaşam içinde olduk. Ankara’da sobalı bir evde otururduk. Babam, maaşıyla
üç çocuğunun eğitimini sağlamaya çalışırdı. Müfettişliği ona hem vatanını hem de vatandaşlarını
tanıma olanağı verdi. 28 Aralık 1938 tarihinde Bakanlığa başlar başlamaz ilk işi çalışacağı arkadaşları
bulmak ve onların birlikteliğini sağlamak oldu. Ömrünün sonuna kadar evimiz bir öğretmen-öğrenci
köşesiydi. Son yıllarında gazetede yazılarının yayımlandığı köşesinin de adı buydu.
İkizim Can ile daha birkaç yaşlarında iken Paris Talebe Müfettişliği sırasında müzik eğitimi gören aziz
hocam Ulvi Cemal Erkin ile birlikte bizlere yandan kurulan gramofon ve plaklar almıştı. Evimizde
Âşık Veysel’in türküleri, Bach’ın Suiti, Beethoven’ın 9’uncu Senfonisi ve o sıralarda popüler olan Tam-
buri Cemil’in taksimleri çalınırdı.
Bizim ev; çok sesli, renkli ve sıcak bir yuvaydı. Annem babama muhabbetini “Hocacığım” diye ses-
lenerek dile getirirdi. Aşağıda babamın 1926 yılında yazdığı “Çocuklarımın Nefesi” adlı şiiri, Can ve
benim dünyaya gelişimizin ardından duygularını yansıtıyordu. Bizden on yıl sonra dünyaya gelen
kardeşim Gülümser için de şiirler yazmıştı. O, unutulmayacak bir baba, bir insan ve Millî Eğitim
Bakanıydı.
ÇOCUKLARIMIN NEFESİ
(…)
Onların gözünden içtim neş’eyi,
Onların gözü ile gördüm her şeyi.
Onların alnında yazılı bahtım,
Onların kalbinde kurulu tahtım.
Onların yüzüdür gönlümü açan,
Sevgimi hilkate dağıtıp saçan.
Biri Canan’ımdır, birisi Can’ım,
Kaynıyor, onlara baktıkça kanım.
Hayatım onların göğsünden taşar,
Ölsem de benliğim onlarda yaşar.
Hasan-Âli YÜCEL
18.12.1926
Canan Yücel Eronat
Hasan-Âli Yücel, Editörler: Kemal Kocabaş, T. C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Ankara, 2011.
351