Page 46 - Türk Dili ve Edebiyatı - 9 | Beceri Temelli
P. 46

Ortaöğretim Genel Müdürlüğü                          TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 9          21

             2.ÜNİTE > Hikâye      Kazanım: A.2.6. Metindeki şahıs kadrosunun özelliklerini belirler.
             Alan Becerileri: Okuma Becerisi  Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi
             Etkinlik İsmi                       KİŞİLERİ TANIYALIM                              25 dk.
             Amacı      Metindeki şahıs kadrosunun özelliklerini belirleyebilmek.                Bireysel


             Yönerge  “Koltuk Değnekleri” adlı hikâyeyi, şahıs kadrosunun özelliklerini belirlemek için okuyunuz.  Soru-
                     ları cevaplayınız.

                                                  KOLTUK DEĞNEKLERİ

              Bana telaşla, “Sen otur.” dedi. “Bilet ve pasaport işini yapıp hemen geleceğim.”


              Terminal tenhaydı. Alanı iyice görebilecek bir koltuk seçtim. Karşımda bir çift, ayakta duruyordu.
              Adam uzun boylu ve çok zayıftı. İçine fazlaca Fransızca sokuşturulmuş bir Yahudiceyle bazı şeyler
              anlatıyordu. Kadın yarı ilgisi onda, çevresini inceliyor, sonra dürtülmüş gibi dönüyor, aynı ses tonlu
              bir kelime dizisi gürültü ile başlıyor ve son buluyordu.

              Bir ara gözleri bana takıldı. Bakışları; yüzümde, koltuk değneklerimde ve dizlerimde ayrı ayrı durarak
              bir üçgen çizdi. Yağlı bir kremle parlıyordu yüzü. Dudak boyası ağzının çevresine taşırılarak sürül-
              müştü. Siyah, yırtık, edepsiz gözleri vardı. Dirseğiyle dürttü erkeği, çenesiyle beni gösterdi ve ilgisiz
              bir acımayla, esnermiş gibi, “Malade” dedi. Çevreyi tarayan gözleri daha sonra bana tekrar takıldıysa
              da artık ilgilenmedi.


              Bir kısa süre için bile olsa, “Gitmesine üzülüyor muyum?” diye düşündüm. Kesin bir cevap vere-
              medim bu soruya. Yirmi yedi yıldır hareket etmeyen ayaklarımın verdiği acıyla hissim doymuştu.
              Olanla yetinmesini biliyordum. Ayrılmak zordu ama ben bu uzun süre zarfında ümit etmemeyi de
              öğrenmiştim. Bu, ancak romanlarda bulunabilecek renkli ilişki bile bana ümit etmemek gerektiğini
              unutturamamıştı. Zaman zaman, incecik ve derinden bir his, bir iğne acısıyla kendini hissettiriyordu;
              ama düşüncem bu delişmen isteği daha yeşermeden yakalıyor, yaşamasına, gelişmesine fırsat verme-
              den boğuyordu.

              Dalmışım, bir elin omzuma değmesiyle sıçradım. Üniformalı, tanımadığım bir adam “Avni Bey?” diye
              sordu. Tereddütle “Evet” diye cevap verdim. “İnci Hanım gönderdi beni.” dedi. “Gümrük kontrolünü
              hemen yaptırması gerektiği için buraya gelemiyor. Lütfen, siz gideceksiniz.” Koltuktan ağırca doğrul-
              dum, sonra durdum birden. Peki, ama diye düşündüm, bu kadar insan arasında, böylesine kesinlikle
              nasıl buldu bu adam beni? Ağır ve dolu bir tempoyla vurdu kalbim. Kanım, beraberinde sivri bir
              şeyler sürükleyerek dolaştı.


              Tabii bulacaktı, diye düşündüm. Hem de kolayca. Ben diğerlerinden daha fazla bir şeye, koltuk değ-
              neklerine sahibim.

              Hâlbuki o benim sakatlığıma önem vermez görünmüştü. “Bana kalp gerek.” demişti. Şiirler söylemiş,
              misaller vermiş, ruhu ve eti birbirine karıştıran basit insan davranışıyla alay etmiş, “Ben” demişti “Hiç
              elmas bir küpeyi mahfazasıyla takan bir kulak görmedim.”

              Nasıl engindi hisleri, nasıl şekle ve ete yer yoktu kalbinde.

              Kendimi yorgun hissettim birden. Hava teneffüsü zor bir şeymiş gibi geldi. Taşınmaz bir ağırlık vardı
              omuzlarımda. Gururumdan aldım yürüme gücünü. Ağır ama kararlı, gümrük bölümünün aksi yönü-
              ne sürüklendim.

                                                                        (Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)
                                                      Bahaeddin Özkişi, Göç Zamanı, Ötüken Yayınları, İstanbul, 1998.



                                                                                                    45
   41   42   43   44   45   46   47   48   49   50   51