Page 8 - Türk Dili ve Edebiyatı - 9 | Beceri Temelli
P. 8

Ortaöğretim Genel Müdürlüğü                          TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 9            2

             1.ÜNİTE > Giriş               Kazanım 9.1.2
             Alan Becerileri: Okuma Becerisi  Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi
             Etkinlik İsmi                       EDEBİYAT VE BİLİM                               20 dk.
             Amacı      Edebiyatın bilim ve güzel sanatlarla ilişkisini  fark edebilmek.         Bireysel



             Yönerge  Aşağıdaki tabloyu ve metinleri okuyarak sanatın bilimle ilişkisine yönelik soruları cevaplayınız.


                                 BİLİM                                     SANAT
                 Bilim nesnellik, kanıtlanabilirlik, nedensellik ilke- Sanat; çelişmezlik, özgünlük, açıklık, bütünlük il-
                 sine dayanır. Gözlem önemlidir.          kelerine uymalıdır. Gözlem önemlidir.
                 Bilimde aranan doğruluktur, bilim akla ve mantığa  Sanatta öncelikli olarak güzellik aranır, sanat duygu
                 dayanır.                                 ve sezgilere dayanır.
                 Bilim, gerçekliği nesnel olarak açıklar.   Sanat, gerçekliği öznel bir bakışla yorumlar.

                 Bilim, kuram ve yasalara göre hareket eder.   Sanatta sanatçının duygu ve izlenimleri esastır.


                 Bilim, insanlara fayda vermek  amacıyla yapılır.  Sanat, duygu aktarır ve estetik haz verir.

                 Bilim, terimlere ve kavramlara başvurur.   Sanat, imgeler yoluyla gerçekliği yansıtır.



              1. Metin

              Kimi yapıların hangi gereksinimler sonucu dikildiğini bilmeyen birisi, bu konuda iyi bir değerlendirici
              olamaz. Biz de hangi amaçla yapıldığını bilmediğimiz sürece, geçmişin sanatını anlayamayız. Tarih
              boyunca ne kadar geriye gidersek sanatın hizmet ettiğine inanılan amaçlar o kadar açık ama aynı za-
              manda yabansı görünmektedir. Oturduğumuz kentlerden uzaklaşıp köylere giderek veya daha da iyisi,
              kendi uygarlaşmış ülkelerimizden koparak, çok uzak atalarımızınkine hâlâ çok yakın koşullarda yaşa-
              yan topluluklara, bizden daha basit oldukları için değil -çünkü onların düşünme biçimleri bizden daha
              karışıktır-, tüm insanlığın geldiği ilk koşullara daha yakın oldukları için “ilkel” diyoruz. İlkeller için,
              yararlılık açısından, bir kulübenin yapımıyla bir imgenin üretimi arasında hiçbir ayrım yoktur. Kulü-
              beleri onları yağmurdan, rüzgardan, güneşten ve kendilerini yaratmış olan ruhlardan korurlar. İmgeler
              ise, onları, doğal güçler kadar gerçek olan öteki güçlere karşı korurlar. Başka bir deyişle, resimler ve
              heykeller büyüsel amaçla kullanılır.
                                                                                            (Alınmıştır.)
                                                             E. H. Gombrich, Sanatın Öyküsü, Remzi Kitabevi, s. 39.




              2. Metin
              Bororo’lar bütün hayal güçlerini, gündelik kullanım araçlarının yalınlığı ile karşıtlık yaratan giyimleri
              için ya da en azından -giysileri pek yalınkat olduğundan- aksesuarları için seferber ederler. Kadınların,
              anadan kıza intikal eden gerçek mücevherleri vardır: Bunlar ahşap üzerine takılmış ve ince bağlarla
              sabitleştirilmiş maymun ya da jaguar dişlerinden takılardır. Böylece bir yandan avların kalıntılarında
              hak iddia ederken bir yandan da şakaklarındaki saçları erkeklerin yolmasına izin verirler. Erkekler,
              karılarının saçlarıyla uzun kordonlar örer ve bir türban gibi başlarına sararlar. Şenlik günlerinde onlar
              ayrıca, bir çif, büyük kabuklu domuzun tırnağından yapılmış ve sedef kakmalar ve tüy ya da pamuklu





                                                                                                     7
   3   4   5   6   7   8   9   10   11   12   13