Page 17 - Biyoloji 11 | 1. Ünite
P. 17

OKUMA PARÇASI


                                                                 İBN NEFS




                 13.  yy.’da  yaşamış  dönemin  meşhur  hekimlerinden  İbn  Nefs
              küçük kan dolaşımını tespit etmiştir. Eserlerinin pek çoğunu hiç-
              bir kitabın yardımına ihtiyaç duymadan yazdığı söylenilen İbn
              Nefs, özgün düşünceye ve engin bilgiye sahip bir bilim insanıdır.
              Yaşadığı dönemde öğretilen İbn Sina’nın görüşlerine şerh düşe-
              rek bilimin gelişmesine ışık tutmuştur. Kalpteki karıncıklar arasın-
              da herhangi bir geçişin olmadığını, kanın akciğerlere gönderilip
              temizlendikten sonra kalbe tekrar geri döndüğünü vurgulamış-
              tır. Kitabında bu durumu “Kan, sağ karıncıkta süzüldüğü zaman,
              ki bu zaruridir, hayat kaynağı bulunan sol karıncığa geçer. Bu iki
              karıncık arasında geçiş yoktur. Kalbin tabiatı icabı bir cismi sertlik
              vardır. Bazı düşünürlerin dediği gibi ne görünür bir geçiş ne de
              Galen’in inandığı gibi kanın akışını sağlayacak olan gizli bir geçit   İbn Nefs, temsilî resmi (1213-1288)
              vardır. Zıddına kalbin gözenekleri ve mesanesi kapalı ve kalındır. Fakat bu kanın, temizlendikten son-
              ra akciğer toplardamarı yoluyla akciğer torbacıklarına geçmesi gerekir ve orada hava ile karşılaşarak,
              kan, en son damlasına kadar temizlenir. Daha sonra hayatın devamını sağlamak için havayla temizle-
              nen kan, akciğer atardamarıyla kalbin sol kulakçığına geçer.” şeklinde ifadesiyle günümüzde bilinen
              küçük kan dolaşımını tanımlamıştır.
                                                                                          (Düzenlenmiştir.)
                                                                      Bilim ve Teknik Dergisi, Temmuz, 1989








               Kan, kaybedildiğinde yerine konulması gereken hayati bir sıvıdır. Hastanelerde uyumlu kan bekleyen
            binlerce hastaya kan bağışçıları sayesinde  yeniden eski sağlığına kavuşma fırsatı verilir. Düzenli kan ba-
            ğışlamak, ihtiyaç anında uygun kanın hemen bulunup tedavinin hemen başlaması anlamına gelir. Çeşitli
            hastalıkların tedavisinde hasta bireylere umut ışığı olan ilik nakli diğer gelişmiş ülkelere nazaran Türkiye’de
            çok az uygulanan bir tedavi yöntemidir. Oysa 18-55 yaşları arasındaki bireylerin küçük bir tüp kan vererek
            sisteme verici olarak dâhil edilmeleri tedavi bekleyen binlerce hasta için bir umut olacaktır. Kan ve ilik na-
            killerinde vericilerin sağlığında herhangi bir olumsuzluk yaşanmazken belki de hiç tanımadığı bir insanı
            hayata bağlamak kendisine de yaşam enerjisi katacaktır.



              ARAŞTIRIYORUM


                        Kan ve kemik iliği bağışıyla ilgili çevrenizde ne tür çalışmalar yapıldığını araştırınız. Bu
                  bağışlarla ilgili farkındalık oluşturmak amacıyla arkadaşlarınızla afiş, broşür, kamu spotu
                  hazırlayınız. Hazırladıklarınızı okulunuzda okul panosunda arkadaşlarınızla paylaşınız.





                                                                                                 121
                                                                                                 121
   12   13   14   15   16   17   18   19   20   21   22