Page 47 - Biyoloji 11 | 1. Ünite
P. 47
Dil
Dil, tat alma duyusu organıdır. Dilde ve ağızda bulunan kemoreseptörler tat duyusunun algılanmasını
sağlar. Bu reseptörler özelleşmiş epitel hücreleridir. Dil üzerinde papilla denilen kabarcık ve çıkıntı şeklinde
tat tomurcukları yer alır. Papillada tat tomurcukları, reseptörlerin yerleştiği yapıdır (Görsel 1.1.49). Dildeki
tat reseptörlerinin her biri tatlı, tuzlu, acı, ekşi, umami tatlarına karşı duyarlıdır. Dilin her bölgesinden tat
alınabilir. Koku duyusunda olduğu gibi tat duyusunun algılanabilmesi için moleküllerin bir sıvı içinde çö-
zünmesi gerekir. Bir maddenin tadının alınabilmesi için önce o maddenin ağzın içini kaplayan mukus (tü-
kürük) içinde çözünmesi gereklidir. Çözünen madde tat reseptörlerini uyarır, impuls meydana gelir. Oluşan
impulslar duyu sinirleriyle önce talamusa ardından da beyin kabuğundaki tat alma merkezine ulaştırılır
ve maddenin tadı algılanır. Bir maddenin tadının algılanmasında kokusu, sıcaklığı, görünümü ve çiğneme
süresi etkili olur. Tat ve koku duyusunun beyne giderken izlediği yol farklı olmasına karşın bu iki duyu bir-
birini destekler. Bu durum kokusu alınan yiyeceklerin tatlarının daha iyi algılanmasını sağlar.
Mikrovillüs
Dil
Papilla
Tat tomurcuğu
Görsel 1.1.49: Dil ve tat alma reseptörleri
BİLGİLENİYORUM
Acı, tatlı, tuzlu, ekşi gibi tatların yanında farklı tat kategorisinden biri olan umami Japon-
ca "lezzetli" anlamına gelmektedir. Bu tat geleneksel olarak Asya mutfağında çokça kullanılan
glutamat ve benzeri aminoasitlerin tadıyla ilgilidir.
59