Page 46 - Biyoloji 11 | 1. Ünite
P. 46

İNSAN FİZYOLOJİSİ
               İşitme kaybı: İşitme testleriyle belirlenen uluslararası ortalamalardan daha düşük seviyede işitme fonksiyonu
               tespit edilmesidir. İşitme kaybı; dış kulak ve orta kulak hastalıklarından kaynaklı olabileceği gibi iç kulakla, be-
               yinle ve işitme siniriyle ilgili farklı nedenlerden de kaynaklanabilir. Dış kulak kaynaklı nedenler; kulak kepçesi
               yokluğu ve şekil bozukluğu, dış kulak yolunun kapalı olması, dış kulakta yabancı cisim varlığıdır. Orta kulak
               kaynaklı nedenler; orta kulak iltihabı ve kireçlenmesi, yırtılmış kulak zarı, orta kulaktaki tümörlerdir. İç kulak
               kaynaklı nedenler; işitme sinirlerinin çeşitli nedenlerle zarar görmesi ve iç kulak iltihaplarıdır. Tüm bu neden-
               lerin yanı sıra gürültülü ortamlarda bulunmak, genetik faktörler ve yaşın ilerlemesi de işitme kaybına sebep
               olabilir. İç kulakta meydana gelen işitme kaybı, “kohlear implant” denilen tıbbi bir araçla düzeltilebilir. Kohlear
               implant, sesleri kodlanmış elektriksel sinyallere dönüştürerek işitme sinirlerinin uyarılmasını sağlar. Beyin, bu
               uyarıları ses olarak algılar. İşitme cihazlarıyla ses yükseltilerek hastanın sesi duyması sağlanır. İşitme kaybını ve
               derecelerini tespit etmek için yapılan testlere işitme testi (odyolojik test) adı verilir.

               Denge: Vücut ve baş, birlikte döndürüldüğünde iç kulaktaki yarım daire kanalları ve bu kanalların içindeki
               endolenf sıvısı birlikte hareket eder. Endolenf sıvısının hareketi, yarım daire kanallarındaki “ampulla” denen
               kısma yerleşmiş reseptörleri titreştirir. Bu değişiklik, duyu sinirlerinde impuls oluşturur. Oluşan impulslar;
               beyin ve beyinciğe iletilir, vücut pozisyonu ayarlanarak denge sağlanır.
               Oval pencerenin gerisinde dalız adı verilen yapı bulunur. Dalız, tulumcuk ve kesecik olmak üzere iki odacık
               içerir. Bu odacıklar bireyin yerçekimine ya da doğrusal harekete göre konum almasında görev alır. Odacıklar
               içinde jelatinimsi bir madde ve bu madde içine uzanan kıllı hücre tabakasına sahiptir. Jel içerisine gömülü
               kalsiyum karbonattan oluşmuş küçük tanecikler bulunur. Bu küçük taneciklere otolit denir. Otolitler denge-
               den sorumludur. Kesecik ve tulumcuk vücudun konumu ya da doğrusal hareketi hakkında beyne bilgi verir
               (Görsel 1.1.48).

                           Yarım daire kanalları
                                                                                      Kıllar


                           Ampula

                                                                                      Sinir lifleri





                           Otolitler

                         Sinir lifleri
                                                                                      Otolitik zar


                                              Görsel 1.1.48: İç kulakta denge organının yapısı

                  Bir süre kendi etrafında dönüp aniden hareketsiz kalındığında hâla dönüyormuş gibi hissedilmesinin se-
               bebi yarım daire kanallarındaki endolenf sıvısının hareketine devam etmesidir. Sıvı hareket ettikçe reseptörler
               impuls oluşturmaya devam eder.
                  Denge kaybı; beyin ve beyinciğe, omuriliğe, göze ve iç kulağa bağlı olarak meydana gelebilen denge bo-
               zukluklarıdır. İç kulakta yarım daire kanalları içindeki otolitlerin hareket etmesiyle ortaya çıkan denge kaybı
               ve baş dönmesi vertigo denilen rahatsızlığa yol açar. İç kulak basıncının artması, denge sinirlerinin iltihabı ve
               tümörler denge kaybına neden olabilir. Denge kaybı, denge kazandırıcı egzersizlerle, ilaçla ve cerrahi müdaha-
               leyle düzeltilebilir.
                      58
   41   42   43   44   45   46   47   48   49   50   51