Page 240 - Defterim - Felsefe 10
P. 240
TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLER AÇISINDAN EGEMENLİK
Egemenlik tarih boyunca devletin üstün bir otoriteye sahip olma gücü olarak hep devletle birlikte anılmıştır.
Egemenlik kelimesi “hâkimiyet” olarak da kullanılmakta olup “en üstün güç” anlamına gelmektedir.
Devletin soyut ve hukuksal bir kavram olması gibi egemenlik de soyut ve hukuksal bir kavramdır. Geçmişten
günümüze ne olduğu tartışılan egemenliğin herkesin üzerinde uzlaştığı kesin bir tanımı olmamakla birlikte
egemenliği bir ülkedeki en üstün hukuksal otorite olarak tanımlamak da mümkündür.
GELENEKSEL EGEMENLİK
İlkel ve gelişmemiş toplumlarda görülen, egemenliğin
gelenek, görenek, töre ve inançlara dayandığı egemenlik
türüdür. Krallık, emirlik, şeyhlik gibi yönetimler örnek
gösterilebilir.
Egemenliğin
KARİZMATİK EGEMENLİK
kullanılış biçimleri
Liderde bulunan etkileme gücüne, karizmaya dayanan
nelerdir?
egemenlik türüdür. Mustafa Kemal Atatürk karizmatik
liderlere örnek gösterilebilir.
DEMOKRATİK VE HUKUKSAL EGEMENLİK
Egemenliğin hukuka dayandığı, yasal egemenlik türüdür.
Halkın iradesi ile seçilen kişiler tarafından ve hukuk
kurallarına göre yönetilen demokratik toplumlar örnek
gösterilebilir.
Toplumsal yaşamda bir devlet içinde yaşayan bireylerin salt insan olarak doğmaları bakımından yaşama
hakkı, güvenlik hakkı, düşüncelerini özgürce ifade etme hakkı vb. temel hak ve özgürlüklere sahip oldukları
aşikârdır. Günümüzde bu temel hak ve özgürlüklerin ne olduklarından ziyade nasıl hayata geçirilecekleri
ve nasıl uygulanacakları tartışılmaktadır. Temel hak ve özgürlüklerin hayata geçirilmesinden sorumlu olan
merci devlettir ve bu durum iktidarın meşruluğunun da temelini oluşturmaktadır. Demokratik toplumlarda
birey bir devlet içinde yaşaması nedeniyle devletin koyduğu kurallar çerçevesinde yaşayarak devlete karşı
sorumluluklarını yerine getirirken devletten de temel hak ve özgürlüklerini korumasını ve güvence altına
almasını talep etmektedir.
238