Page 285 - Defterim - Felsefe 10
P. 285

2.  Etkinlik: Aşağıdaki metinleri okuyunuz. Metinde geçen felsefi kavramları, metnin
          felsefe alanını ve felsefi problemini ilgili yerlere yazınız.


                                                                   Felsefi      Felsefe     Felsefi
                               Felsefi Metin
                                                                 Kavramlar      Alanı      Problem



           Gorgias, düşüncesini oluşturan birinci tezinde “hiçbir
           şeyin  var  olmadığını”,  ikinci  tezinde  “herhangi  bir
           şeyin var olmuş olsa bile bilinemeyeceğini”, son te-
           zinde ise “herhangi bir şeyin bilinmesi mümkün olsa
           bile başkasına iletilemeyeceğini” ileri sürmektedir. Bu
           bakımdan varlığın bilgisini tamamen reddetmiştir.



           Platon'a göre ruh, özü itibariyle değişim ve dönüşü-
           mün, kendiliğinden hareketin, kendi kendine hare-
           ket eden varlığın bu hareketinin ilkesidir. Ruhun özü
           ve  kavramı  harekettir.  Ruh  demek  zaten  hareketi
           kendiliğinden olan şey demektir. O, bütün varlıklar
           içinde akla sahip olabilecek biricik varlıktır. Böyle bir
           varlığın doğuşu mümkün olmadığına göre onun yok
           olması, ortadan kalkması da söz konusu olamaz.


           J. P. Sartre'a göre insan, özgürlüğü nedeniyle kendi
           varoluşunu, kendi seçimini hiçbir etki olmadan belir-
           ler ve bundan dolayı da yaptıklarının tamamından
           sorumludur. O özgürlüğü nedeniyle hangi kişiliği is-
           tiyorsa kendisi seçer ve değerlerini oluşturur. Çünkü
           insanda varoluş, özden önce gelir.


           Kant’a  göre,  eylemde  bulunmanın  pratik  zorunlu-
           luğu, yani ödev; duygulara, dürtülere ve eğilimlere
           değil, sırf akıl sahibi varlıkların birbirleriyle ilişkileri-
           ne dayanır. Bu ilişkide bir akıl sahibi varlığın istemesi
           yasa koyucu olarak görülmelidir yoksa ödevin kendisi
           amaç  olarak  düşünülemez.  Akıl,  genel  yasa  koyucu
           olarak herhangi bir yarar olmadan eyleme yönelir.
           Aynı zamanda kendisinin de koyduğu yasadan başka
           bir yasaya boyun eğmeyen akıl sahibi bir varlığın de-
           ğerli olduğu düşüncesiyle eylemde bulunur.


           Schiller’e  göre  duyusal  ve  biçimsel  (şekilsel)  dürtü,
           güzelliği ortaya çıkarmada yetersizdir. Her iki dür-
           tünün ortak noktası oyun dürtüsüdür. Güzellik ancak
           oyun  dürtüsünün  nesnesi  olabilir.  Güzellik  oyunun
           nesnesi durumuna geldiğine göre insanın özgür veya
           kendisi olabilmesi ancak oyun ile mümkün olacaktır.
           Çünkü insan, nerede insansa yalnızca orada oynar ve
           yalnızca oynadığı yerde tam insandır.

                                                                                                                        283
   280   281   282   283   284   285   286   287   288   289   290