Page 307 - DEFTERİM TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 10
P. 307

3. Meddah


               Bu türde, bir sandalyeye oturan meddah dinleyicilere hikâyeler anlatır.
               Meddah, hikâyeyi anlatırken taklitlere ve canlandırmalara başvurur, bu yönüyle tek
               kişilik bir tiyatro oyununa benzer.
               Hikâyenin kahramanları sosyal konumlarına, bulundukları yerlere, cinsiyetlerine
               göre konuşturulur. Hayvan sesleri taklit edilir.
               Meddah, girişte “Hak dostum, Hak!” diyerek genellikle şu beyitle anlatısına başlar:
               “Söyledikçe sergüzeşti verir bezme letafet,
               Dinle imdi bende-i âcizden hoş bir hikâyet.”
               (Yaşadıklarını anlattıkça meclise neşe verir. Şimdi âciz kuldan hoş bir hikâye dinle.)
               Baston (sopa) ve mendil, meddahın temel aksesuarlarıdır.
               Baston, hikâyedeki sesleri (kapı çalma sesi) ve aksesuarları (süpürge, tüfek, saz
               vb.) taklit etmek için kullanılır. Mendil ise başörtüsü, başlık gibi aksesuarlar yerine
               kullanılır.



                                                       IV. Murat’ın meddahlığını yapan Tıfli
                                                       Ahmet Çelebi zengin bir hikâye dağarcığına
                                                       sahiptir ve birçoğunu yazılı hâle getirdiği
                                                       hikâyelerin günümüze ulaşmasını
                                                       sağlamıştır. Derviş Mehmet, Camcı İsmail,
                                                       Şair Şirvanlı Cenani, Mürekkepçi İzzet,
                                                       Kara Firüz, Şerif Çelebi, Kurbani Ali,
                                                       Manisalı Derviş Kamili, Nuhzade Mustafa
                                                       Çelebi, Pertevi Ahmet Çelebi, İstanbullu
                                                       Hamdi bilinen meddahlardandır. Behçet
                                                       Mahir ise meddahlık geleneğinin son büyük
                                                       temsilcisi olarak değerlendirilmektedir.





               4. Köy Seyirlik Oyunları

               Yazılı bir metni olmayan, kırsal bölgelerde ve köylerde köylüler tarafından yapılan
               gösteriler veya oynanan oyunlardır.
               Genellikle düğünlerde, bayramlarda, ekim ve hasat zamanlarında, mevsim
               değişiklikleri ile uzun kış gecelerinde eğlenmek ve vakit geçirmek için oynanır.
               Köy seyirlik oyunlarının çoğu ritüel kalıntılarıdır. Eski zamanlardaki bereket,
               canlanma, atalar kültü gibi unsurlara ve törenlere dayanır.
               Anonim özellik gösteren köy seyirlik oyunları acıklı veya güldürücü olabilir.
               Oyunlarda çevrede bulunan malzemelerden yararlanılır. Koyun postu kostüm;
               tencere karası, un, kül makyaj için kullanılır.
               Belirlenmiş ve düzenlenmiş bir sahneye ihtiyaç duyulmaz. Kapalı veya açık alanda
               oynanabilir. Oyunun oynandığı yer sahneyi oluşturur.
               Taklit, oyunların önemli bir parçasıdır.
               Müzik ve dansa oyunlarda sıklıkla yer verilir.
               Oyunlar, çoğu zaman ak-kara, eski-yeni gibi çatışmalar üzerine kurulur.





                                                                                                                        305
   302   303   304   305   306   307   308   309   310   311   312