Page 123 - Düşünüyorum Tematik Etkinlik Kitabı
P. 123

TEMA 6           BİLİM VE TEKNOLOJİ



                               4 Uzaydaki Çöpler





           Etkinlik Açıklaması  Bu etkinlik, öğrencilerin dinledikleri metinden hareketle insan faaliyetlerinin doğal dengeye etkisi konu-
                            sunda çıkarımlarda bulunabilmesi ve doğal dengenin korunmasına yönelik çözüm önerileri sunabilmesi
                            üzerinedir.
           Etkinliğin Amacı  Teknolojik çalışmaların doğal dengeye etkisiyle ilgili çıkarımlarda bulunarak dinlediği metindeki kelime ve
                            kelime gruplarının anlamlarını tespit edebilme.
           Etkinliğin       Metin etkileşimli tahtada açılarak öğretmen tarafından okunur. Öğrencilerden metinden hareketle insan
           Uygulanması      faaliyetlerinin doğal dengeye etkisiyle ilgili çıkarımlarda bulunarak doğal dengenin korunmasına yönelik
                            çözüm önerilerini sözlü anlatım kurallarına uygun şekilde sınıf arkadaşları ile paylaşmaları istenir. Metinde
                            geçen kelime ve kelime gruplarının anlamlarını tespit etmek amacıyla hazırlanan bulmaca öğrenciler tara-
                            fından çözülür.

          Yönerge
          1.  Öğretmeninizin etkileşimli tahtada açtığı aşağıdaki metni dinleyiniz.

                                UZAYDAKİ ÇÖPLERİMİZİ TOPLAMA ZAMANI

            İnsanlar, evreni keşfetme hayallerini hayata geçirmeye başladıklarından beri, Dünya’nın dışında da iz-
            ler bırakıyor. Ruslar tarafından 1957 yılında fırlatılan ve dünyanın ilk yapay uydusu olan Sputnik 1’den
            sonra uzaya yaklaşık 6000 uydu gönderildi. Ancak bu uyduların sadece 1000’e yakını şu an hizmet
            vermeye devam ediyor. Bu, uzayda bol miktarda çöpümüz olduğu anlamına geliyor. Yani insan kay-
            naklı atıklar yeryüzünde olduğu gibi uzayda da sorun oluşturuyor. Dünya’nın etrafında hareket eden
            parçacıkların büyük kısmı insan kaynaklı atıklar -ömrünü tamamlayan uydular, uzay araçlarını taşıyan
            roket kalıntıları, fırlatmadan sonra uzay aracından ayrılan bileşenler- sonucu ortaya çıkıyor. Bu neden-
            le yörünge kalıntıları olarak da isimlendiriliyorlar. Yörünge kalıntılarının büyük kısmı tekrar Dünya’ya
            düşmesine (bazısı atmosferde yanarak yok olurken bazısı yerin yüzeyine ulaşıyor) rağmen bir kısmı
            Dünya’nın etrafında hareket ediyor. Dünya’nın etrafında hareket eden farklı büyüklüklerde milyonlarca
            kalıntı olduğu tahmin ediliyor. Bu parçacıkların hızı saatte 30.000 km’ye ulaşabildiği için çok küçük
            parçacıklar bile uzay araçlarına büyük zararlar verebiliyor. Space Surveillance Network (SSN) ola-
            rak isimlendirilen sistem, radar ve teleskoplar kullanarak Dünya'nın etrafında hareket eden kalıntıları
            tespit ediyor, listeliyor ve izliyor. Peki, Dünya’nın etrafı halihazırda görev yapan uzay araçları için en-
            dişelenmemizi gerektirecek kadar kalabalık mı? NASA araştırmacılarına göre Dünya’nın etrafındaki
            uzay araçlarının birçoğunun hareket ettiği yörüngedeki (LEO) kalıntıların yoğunluğu, zincirleme çar-
            pışmaları tetikleyecek seviyeye ulaştı bile. Kessler Sendromu olarak isimlendirilen bu durum uzaydaki
            insan kaynaklı kalıntılar arasındaki çarpışmaların çok sayıda yeni parçacık oluşmasına, dolayısıyla
            çarpışma riskinin katlanarak artmasına yol açması olarak açıklanabilir. (...) Bu zamana kadar yörünge
            kalıntıları arasında gerçekleşen çarpışmaların en önemlisi ABD’ye ait bir iletişim uydusu olan Iridium
            33 ile Rusya’ya ait eski bir iletişim uydusu olan Cosmos 2251 arasındaki çarpışmaydı. İki uydu 10
            Şubat 2009 tarihinde yaklaşık 790 km irtifada çarpıştı. Her iki uydunun da parçalanmasına neden olan
            bu olay sonrasında yörünge kalıntılarına farklı büyüklüklerde binlerce yeni parçacık eklendi. Bunun
            dışında uyduların kasıtlı olarak imha edildiği durumlar da söz konusu olabiliyor. Örneğin bazı ülkeler
            uydulara karşı geliştirdikleri silahların denemeleri sırasında ömrünü tamamlamış uyduları hedef alabi-
            liyor. Uzaydaki bu tür kazaları engellemenin en etkili yolu ise uzaydaki çöplerimizi temizlemek. Uzay
            çöplerinin temizlenmesine yönelik araştırmalardan biri RemoveDebris isimli bir proje. 2017 yılında test
            edilmesi planlanan projede yörünge kalıntılarının imha edilmesi amacıyla farklı yöntemler kullanılıyor.
            Bunlardan ilkinde uzay çöplerinin balıkçı ağlarına benzeyen bir sistemle yakalanması, daha sonra ise
            uzay aracıyla birlikte hareket eden kalıntının uzay aracı Dünya’ya dönerken atmosferdeki sürtünme
            nedeniyle yanarak yok olması hedefleniyor. Test edilecek diğer yöntemlerde ise temel amaç yörünge
            kalıntılarının hareket doğrultularının atmosfere girmelerini sağlayacak şekilde değiştirilmesi. Japonya
            Uzay Ajansı (JAXA) ise yakın zamanda uzay çöplerini temizlemek amacıyla geliştirdiği bir sistemi test
            etmek üzere uzaya yolladı. KITE olarak isimlendirilen deneyde uzay aracından ucunda 20 kg’lık bir
            kütle bulunan 700 m uzunluğunda bir ip salınacak. Deney sırasında ipten geçen elektrik akımının ve



                                                                                                123
   118   119   120   121   122   123   124   125   126   127   128