Page 63 - Coğrafya
P. 63

10        Coğrafya







                  1) NÜFUSUN ÖZELLİKLERİ VE ÖNEMİ

                  Sınırları tanımlı bir bölge üzerinde belirli bir zaman diliminde yaşayan insan sa yısı olan nüfus, aynı zamanda
               birçok bilim tarafından inceleme konusu hâline gelmiştir. Bu bağlamda başta demografi, coğrafya, sosyoloji, tarih,
               tıp ve ekonomi olmak üzere çeşitli bilimler kendi yöntemleri çerçevesinde nüfusla ilgili incelemeler yapmaktadır.
               Coğrafyanın merkezinde yer alan insan, hemen hemen her coğrafi ortamda en temel unsur duru mundadır. Bu
               bakımdan nüfusun miktarı, artışı, dağılışı, bu dağılışa etki eden faktörler, nüfus hareketleri, nüfusun sosyal ve
               ekonomik yapısı coğrafya bilimi içerisinde çok önemli bir yere sahiptir.
                  Sürekli değişen ve dinamik bir yapı arz eden nüfus; bir yandan doğumlar, diğer yandan ölümler ve yaşanan göç-
               lerle yeniden şekillenmektedir. İnsanların nitelikleri zamanla değişmekte, hepsinden önemlisi de nüfusun miktarı,
               özellikleri ve dağılışında değişiklikler olmaktadır. Bu nedenle ülkeler, nüfusla ilgili daha sağlıklı veriler elde ede-
               bilmek için belirli zaman dilimlerinde nüfus sayımı yapar. Demografik, sosyal ve ekonomik verilerin toplanması,
               değerlendirilmesi ve analiz edilmesine nüfus sayımı denir. Eskiden beri toplumlar, sahip oldukları nüfusla ilgili bilgi
               toplamaya büyük önem vermiştir. Günümüzde de nüfusa dair bilgiler; nüfus sayımları, nüfus kayıtları ve çeşitli de-
               mografik araştırmalar gibi yöntemlerle elde edilebilmektedir. Kullanılan yöntem ne olursa olsun nüfus sayımında
               amaç; nüfusun zaman içerisinde göstermiş olduğu sosyal, demografik ve ekonomik yapısındaki değişimin ortaya
               konulmasıdır. Ancak tarihsel süreçte yapılan nüfus sayımları, bahsedilen amaçlarla sınırlı kalmamış; toplumlar için
               önem arz eden konularda da gerçekleştirilmiştir.
                  Dünyada bilinen ilk nüfus sayımları; Çin, Sümer ve Mısır toplumlarında (MÖ 3000-2750) tahsil edilecek vergi
               miktarını ve orduya alınacak asker sayısını belirlemek amacıyla yapılmıştır. Türk tarihine bakıldığında ise Osmanlı
               Padişahı II. Mahmut tarafından gerçekleştirilen ilk nüfus sayımının (1831) benzer bir amaca yönelik olduğu görü-
               lür. Günümüzde nüfus sayımlarındaki amaçlar çeşitlenmiş ve düzenli sayımlar yapılmaya başlanmıştır. Bugünkü
               gibi modern anlamda ilk nüfus sayımı, 18. yüzyılda İskandinav ülkelerinde (1749 İsveç) yapılmıştır. Daha detaylı
               bilgilerin elde edilebildiği bu tür modern sayımlar sayesinde ülkeler; eğitim, sosyal, sağlık, alt yapı, savunma ve
               enerji gibi alanlarda yatırım yapabilmek için bazı politikalar geliştirmektedir. Bu bağlamda Türkiye'de ilk resmî
               nüfus sayımı 1927 yılında yapılmıştır. Günümüzde ülkemizdeki nüfus sayımlarını Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)
               gerçekleştirmektedir . Ülkeler açısından son derece önemli olan nüfus sayımları; nüfusun cinsiyet yapısı, ortalama
               yaşam süresi ve yaş grubu, doğum-ölüm ve okuryazar oranının yanı sıra nüfus artış hızı, çalışan nüfusun sektörel
               dağılımı, kır ve şehir nüfusunun dağılışı gibi özellikler hakkında da bilgi verir.
                                                                       %50,45                   %49,55
                                                                        Erkek                   Kadın
                  Cinsiyet yapısı, en genel anlamıyla nüfusun kadın ve erkek
               nüfus olarak dağılımıdır. Çoğu ülkede kadın ve erkek nüfusun
               birbirine yakın değerlerde olduğu görülür. 2015 yılı dünya nü-
               fus verilerine göre toplam nüfusun %50,45'i erkek, %49,55'i
               de kadınlardan oluşur (Grafik 1.2). Ancak yoğun göç olayının
               yaşandığı yerlerde cinsiyet dağılımında oransal olarak büyük
               farklılıklar  görülebilir.  Göç  olayına  genelde  erkekler  katıldığı
               için göç veren yerlerde kadın nüfus, göç alan yerlerde ise erkek
               nüfus oranının fazla olma ihtimali yüksektir.


                                                                    Grafik 1.2: Dünya nüfusunun cinsiyet oranı
                                                                                      (Dünya Bankası, 2015)





          62
   58   59   60   61   62   63   64   65   66   67   68