Page 18 - Türk Dili ve Edebiyatı
P. 18
9 TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
Fakat Çakırsaraylı’da bu değişmenin tesiri çok daha başka oldu. Çakırsaraylı ona hayran olmuştu
âdeta:
“Sen arslan gibi delikanlıymışsın be Hocam!” dedi.
Sonra da ilâve etti:
“Emme sana Hoca demeyelim gayri Hoca Efendi. Kusura kalmazsın değ mi? Sana Ağa deriz. Bana
da ağa derler. Karışmasın diye sana gel Küçük Ağa deyelim. O da neden, bak sana deyeyim: Bi Küçük
Ağa vardı.
Zile’de. Ordu durdurur bir yiğitti. Ben yanında eğlendim bir, birbuçuk yıl. Hani sana da pek ben-
zerdi. Olursa oncalayın olur yakışıklılık. Küçük Ağa deyelim bundan dolayı sana da. Oldu mu? İnşallah
Recep’le benim dilim sürçmez de sana Hoca Efendi deyivermeyiz ikide bir.”
Recep’i çağırdı. Kararı ona da anlattı, beraber geldikleri adamlara da sıkı sıkı tembih ettiler... Öğ-
leye doğru çete de, köy de Küçük Ağa’yı görüp tanımıştı. Aralarında “Kırkbirbuçuk kere maşallah,”
diyenler çoktu.
(...)
En iyi arkadaşı Niko’nun Pontus Devleti kurmaya çalıştığını öğrenen Salih de Kuvvacıların arasına
katılmıştır. İstanbullu Hoca’yı bulup öldürmek de onun görevidir. Salih, İstanbullu Hoca’yı aramaya
başlar ve Hoca’yı çete reisi olmuş bir hâlde bulur. Artık İstanbullu Hoca’nın adı Küçük Ağa’dır. Salih,
Küçük Ağa’yı Kuvayımilliye’ye katılması için ikna eder. Küçük Ağa aklını ve bilgisini kullanarak kısa
zamanda büyük bir birlik oluşturur. Birliğiyle Çerkez kardeşlere katılır. Çerkez Ethem ve Çerkez Tevfik
ilk başlarda birer Millî Mücadelecidir. Sonraları ise Batı Cephesi Komutanlığıyla araları açılır ve ayrı
bir yol çizmeye başlarlar. Bu yüzden düzenli orduya ve Ankara’ya karşıdırlar. Çerkez kardeşlerin gü-
venini kazanan Küçük Ağa, Ankara taraftarı olmasına rağmen Çerkez kardeşlerin planlarını bozmak
için onların yanında yer alır. Küçük Ağa, Akşehir’de bıraktığı karısı Emine ve doğacak çocuğu için en-
dişelenmektedir. Çolak Salih’i, onların durumu ile ilgili bilgi almak için Akşehir’e gönderir. Akşehir’de
İstanbullu Hoca’nın öldüğü söylentisi yayılır. Bu haberi alan ve oğlu Mehmet ile yaşamaya çalışan
Emine, çarıkçılık yapan Hasan adlı yaşlı bir adamla evlendirilir. Çolak Salih, Emine’nin evlendiği ha-
berini çok sevdiği Küçük Ağa’ya söyleyemeyeceği için onun yanına dönemez; ortadan kaybolur. Ço-
lak Salih’in dönmemesi üzerine iyice meraklanan Küçük Ağa, Akşehir’e “Küçük Ağa” kimliği ile gider.
Karısı Emine, ölüm döşeğindedir. Oğlu Mehmet ile sohbet eder, ona babası olduğunu söyleyemez.
16