Page 216 - Tarih 9 | Kavram Öğretimi Çalışması
P. 216
Ortaöğretim Genel Müdürlüğü
TARİH 9
Öğretim Programları ve Ders Kitapları Daire Başkanlığı Kavram Öğretimi 115
4. ÜNİTE : İLK VE ORTA ÇAĞLARDA TÜRK DÜNYASI > 4.2. Boylardan Devlete
Kavram : Gök Tengri
Genel Beceriler : Eleştirel Düşünme Becerisi
Alan Becerileri : Tarihsel Kavrama Becerisi
Çalışmanın Adı ESKİ TÜRK DİNİ: GÖK-TENGRİ DİNİ 15 dk.
Çalışmanın Amacı Türk siyasi teşekküllerinde meşruiyet kaynaklarından biri olarak Gök Tengri dinini ve inanç sistemini kavrayabilme.
Yönerge: Aşağıda verilen bilgileri dikkate alarak soruları cevaplayınız.
Bilgi:
Türklerin Dini
Türkler tarihleri boyunca pek çok dinin mensubu olarak varlık göstermişlerdir. Gök Tanrı dini
(Gök-Türkler), Maniheizm ve Budizm (Uygurlar), Musevîlik (Hazarlar), Hristiyanlık (Volga Bul-
garları, Uzlar, Peçenekler, Gagauzlar) ve İslâmiyet (Karahanlılar, Selçuklular, Osmalılar, v.s.) gibi.
“Eski Türklerin dini nedir?” sorusunun cevabı ise bütün bu çeşitliliğe rağmen “Şamanizm” olarak
verile gelmiştir. Türklerin dininin Şamanizm olduğunun ifade edilmesi, büyük ölçüde, Şamanizm’in
tam olarak bilinmemesinden kaynaklanmaktadır. Şamanizm, Orta Asya’da görülen en önemli din
olaylarından biridir ancak hiçbir şekilde din değildir. İngiliz sosyolojisi, şamanı tanımlamak için
“hekim-insan” tabirini kullanmıştır.
Türklerin dini Gök Tanrı dini olup tek tanrılı bir dindir. İslâm dinini kabul eden Türkler “gök” keli-
mesini “sema” tengri kelimesini de “Allah” kavramına uyarlamışlardır.
Mualla Uydu Yücel, Türklerde Dinî Hayat (Düzenlenerek alınmıştır.)
OKUMA PARÇASI
Türkler, bozkır yaşam biçimine uygun bir kültür geliştirmişlerdir. Bozkır Türk inancının esasını
Gök-Tanrı dini teşkil etmiştir. Gök-Tanrı dininin ise iki temel dayanağı vardır:
a) Tabiat kuvvetlerine inanma
b) Atalar kültü
Eski Türkler, tabiatta bir takım gizli kuvvetlerin varlığına inanıyorlardı. Dağ, tepe, kaya, vadi, ırmak,
su kaynağı, mağara, orman, ağaç, volkanik göl, demir, kılıç vb. Bunlar aynı zamanda birer ruh idiler.
Ayrıca güneş, ay, yıldırım, yıldız, gök gürültüsü de ruh tasavvur edilmiştir. Türkler bu tabiat kuvvet-
lerine kurban kesiyorlardı.
Ölen büyüklere ve atalara saygı gereği mağaralar önünde atalarının ruhlarına kurbanlar sunmuşlar-
dır. Atalara ait hatıraların kutsal sayılması, Türk mezarlarına yapılan saldırıların ağır şekilde cezalan-
dırılmasından da anlaşılmaktadır. Buna bir örnek verecek olursak Hun hükümdar ailesi kabirlerinin
Margos piskoposu tarafından açılarak soyulması, Attila’nın I. Balkan Seferiʼnin (441-442) sebebi
olmuştur.
Eski Türkçede gök ve en büyük ruh mefhumları tek bir kelime (Tengri) ile ifade edilmiş, gök (mavi)
kelimesi ise bunun sıfatı olarak kullanılmıştır.Türkler Allah’ı “Gök Tanrı” adı ile adlandırıyorlardı.
Orhun Yazıtlarında geçen “Üze Kök Tengri: Yukarıda Mavi Gök” terkibi, Türk düşünde tarihinin
çok önemli bir belgesidir. Bu önemli belgeden de anlaşılacağı üzere, gök ile yerin kendileri yaratıcı
değillerdi. Nihayet onlarda yaratılmış birer kutsal varlık idiler. Elbette bunları yaratan ve bütün var-
lıkların üstünde olan ayrı ve kutsal bir varlık, bir güç vardır.
Ali Yayla, Türk Kültür ve Medeniyet Tarihi (Düzenlenerek alınmıştır.)
213