Page 228 - Tarih 9 | Kavram Öğretimi Çalışması
P. 228

Ortaöğretim Genel Müdürlüğü
                                                                                          TARİH 9
            Öğretim Programları ve Ders Kitapları Daire Başkanlığı                    Kavram Öğretimi 122
            4. ÜNİTE     : İLK VE ORTA ÇAĞLARDA TÜRK DÜNYASI> 4.3. Türklerde Coğrafya İle Oluşan Yaşam Tarzı
            Kavram       : Üzengi
            Genel Beceriler  : Bilgi Okuryazarlığı Becerisi
            Alan Becerileri  : Tarihsel Analiz ve Yorum Becerisi

             Çalışmanın Adı                          TÜRKÜN KANADI                                     20 dk.
             Çalışmanın Amacı    At sürmede üzenginin kullanımının önemini açıklayabilme.

            Yönerge : Metinden hareketle aşağıdaki soruları cevaplayınız.


                                                  TÜRK’ÜN KANADI

             Orta Asya’nın zor yaşam koşullarında konargöçer yaşam tarzı süren Türklerde, avcılık ve toplayıcılık
             hayatın doğal bir sonucu olarak gelişmişti. Avlanmak, göç etmek, uçsuz bucaksız bozkırda yayılmak
             ve yönetmek için; doğanın en hızlı hayvanlarından biri olan atı ehlileştirmeleri, Türklerin medeniyete
             yaptıkları en büyük katkılardandır. Türkler atı; askerî, ekonomik, sosyal, dinî hayatlarının içine kadar
             sokmuş; onların atlara olan bu bağlılığı diğer milletlerin oldukça ilgisini çekmiştir. Bu yüzden Batılılar,
             Türkler için “Doğarlar, at üstünde yaşarlar ve at üstünde ölürler” deyimini kullanmışlardır.
             Türkler, atı savaş sahasında kullanarak düşmanlarına karşı hız ve manevra üstünlüğü kazanmıştır. Bu
             kabiliyeti kazanmalarında geliştirdikleri üzengi, nal, gem ve eyer gibi aksesuarlar; atı verimli kullan-
             malarını sağlamıştır. Ayaklarıyla üzengiden destek alan süvari, koltuk altına sıkıştırdığı mızrağı ekstra
             çaba sarf etmeden, atın gücüyle düşmana kolaylıkla saplama imkânına sahip olmuştur. Bu durum
             Türkleri, yerleşik kavimlerde görülen hareketsiz savaş yöntemine karşı üstün duruma getirmiştir.


























             Görsel 1                                       Görsel 2

             Süvarilerden oluşan Türk ordularının başlıca silahları, ok ve yaydır. Hemen hemen bütün toplumlarda
             görülen oku ve yayı, Türkler, koşan at üzerinde etkili bir savaş aracı olarak kullanmışlardır.  Savaş
             teorisine “Türk atışı” olarak geçen at üstünde ok atma yöntemi sadece Türk kavimlere has bir olgudur.
             Küçük yaştan itibaren Türkler dörtnala koşan atın üzerinde ayağa kalkarak ok atmayı öğrenmektedir-
             ler. Savaş sanatına “kaçarken galip gelmek” taktiğini de  Türkler kazandırmışlardır. Bu taktik çok ünlü-
             dür. Belli bir stratejiye uygun hareket eden süvariler, bozguna uğramış numarasına başvurarak kaçma
             algısı yaratmakta, ancak bu arada geriye dönerek düşmanını ok vuruşuyla devirmektedir. Bu taktiğin
             uygulanabilmesi için sadece iyi ok atmayı bilmek yetmez, aynı zamanda atla bütünleşmek de gere-
             kiyordu. Savaşçı, üzengi desteğiyle ayağa kalkarak dört yöne, atın boynuna takılmadan atış yapma
             imkânına sahip olmuştur. Bu durum düşmandan kaçarken bile geriye doğru yapılan atışlar sayesinde
             düşmana zarar verme imkânı sağlamıştır.
             İşte üzenginin icadı ile sadece ata binmek kolaylaşmıyor, aynı zamanda süvari at üstünde manevra
             kolaylığı kazanıyordu.
             Kaşgarlı Mahmut, Divan-ı Lügat-it Türk adlı eserinde; “Kuş kanadıyla er atıyla” der ve “At Türk’ün ka-
             nadı” ifadesini kullanmıştır.
                                                                                                   225
   223   224   225   226   227   228   229   230   231   232   233