Page 33 - Tarih-10 | 1.Ünite
P. 33
YERLEŞME VE DEVLETLEŞME SÜRECİNDE
SELÇUKLU TÜRKİYESİ
Moğollar Sonrası Anadolu’da Mutasavvıflar
Moğol baskısının artmasıyla birlikte Türkiye Selçuklularının Ana-
dolu’da kurduğu siyasi, sosyal ve ekonomik düzen bir kargaşaya
dönüşmüş ve huzur ortamı bozulmuştur. Siyasi otoritenin zaafa
uğradığı bu dönemde halk, tasavvuf ehli manevi otoritelere sığın-
maya başlamıştır. Anadolu coğrafyasında tarikatlar halk üzerinde
büyük etkiye sahip olmuştur. Mevlânâ Celâleddîn-î Rûmî, Hacı
Bektâş-ı Velî ve Yunus Emre gibi âlimler, açtıkları tekke ve zavi-
yeler ile kurdukları vakıflarla geniş halk kitleleri üzerinde etkili
olmaya başlamıştır.
Anadolu’da yayılan tasavvufi akımlar, zamanla birbiriyle etkileşime
girmiş ve bazıları güçlenerek geniş halk kitleleri arasında yayılır-
ken bazıları da zamanla kaybolmuştur. Bu bağlamda Anadolu’da
sosyal huzurun sağlanmasında Mevlevîlik çok önemli bir yer tut-
muştur. Mevleviliği, XIII. yüzyıl sonlarında Konya’da Mevlânâ’dan
sonra, oğlu Sultan Veled teşkilatlandırmıştır. Anadolu’nun çeşitli
şehirlerine gönderilen halifeler sayesinde Anadolu’da yayılan
Mevlevilik, kurulan mevlevihanelerle Bağdat'tan Rumeli'ye kadar
geniş bir alana etki etmiştir. Mevlevilik,
Türkiye Selçukluları Dönemi’nde orta-
ya çıkmış, İkinci Beylikler ve Osmanlı
Devleti dönemleri boyunca, Anadolu’da
Türk toplumunu en çok etkileyen tari-
katlardan olmuştur.
Moğol İstilası’yla Horasan ve civarın-
daki unsurlar, Anadolu’daki merkezlere
gelerek buraların ilmî gelişiminde etkili
olmuştur. Horasan’ın Nişabur şehrinde
doğup yetişen ve daha sonra Anado-
lu’ya gelen Hacı Bektâş-ı Velî, Anado-
lu’da Suluca Karahöyük’e yerleşmiştir Görsel 1.36
(Görsel 1.36). XIII. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Ankara, Kırşehir, Hacı Bektaş-ı Veli Dergâhı
Konya, Kayseri gibi Anadolu’nun kültür merkezleri, aynı zamanda (Nevşehir)
Bektâşiliğin de ilk merkezleri olmuştur. Anadolu’nun İslamlaşması
ve Türkleşmesi sürecinde özellikle Moğol İstilası sonrasında önem-
li bir rolü olan Hacı Bektâş-ı Velî kalıcı izler bırakmış ve etkileri
yüzyıllar boyunca geniş toplum kesimleri üzerinde hissedilmiştir.
Millî ve İslami değerleri birlikte yansıtan şiirleriyle Yunus Emre,
XIII. yüzyılın karışıklıklar içerisindeki Anadolu insanında hayranlık
uyandırmış ve sosyal huzurun sağlanmasına hizmet etmiştir. Yunus
Emre ile birlikte Anadolu’da Türkçe, Türk edebiyatı ve tasavvufi
Türk şiiri daha XIV. yüzyılda zirveye ulaşmıştır. Yunus Emre’nin
farkı, şehir merkezlerinde yaşayan ve Farsça bilen zümrelere hitap
eden eserler yanında, Türkçe konuşan halk tabakasına tasavvufu
sevdirmiştir.
Türkiye Selçuklu Devleti dönemindeki dinî hareketlerin, siyasi CEVAPLAYALIM
ve sosyal yapıya etkileri nelerdir?
41