Page 138 - Tasarım Beceri Atölyeleri Öğretmen El Kitabı
P. 138

— Bahçıvan baba beni yanına çırak alır mısın? Kimsem yok.

               Bahçıvan bunun haline acımış, hemen yanına almış. Şuradan buradan konuşmağa başlamışlar. Keloğlan
           öğrenmiş ki orası kendi memleketi. O gün büyük ağabeysin! Kendi nişanlısı ile evlendireceklermiş. Günlerden
           beri düğün hazırlığı yapılıyormuş. Bahçıvan da düğüne gidecekmiş. Keloğlan’a:

               — Haydi, beraber gidelim, demiş, bak şehzade düğünü nasıl olurmuş görürsün, öğrenirsin. Hayatında hiç
           yemediğin yemekleri yersin.

               Keloğlan:
               — Beni kim ne yapsın, demiş, siz güle güle gidin.

               Herkes düğüne gittikten sonra, Keloğlan, kızın evvelce verdiği kılları birbirine sürtmüş. Meydana bir at
           çıkmış. Ata binerek düğün yerine gitmiş. Saray’ın meydanında büyük ağabeysi ile beraber birçok delikanlı at
           üzerinde ok atıyorlarmış. Aralarına girerek ok atmağa başlamış. Attığı oklardan birisi ağabeysinin ayağının
           dibine düşmüş. Keloğlan hemen oradan uzaklaşmış. Kılları birbirine sürtünce at kaybolmuş.

               Akşamüzeri, bahçıvan, kulübesine dönmüş. Keloğlan’a düğünü anlattıktan sonra demiş ki:

               — Yağız bir atla yiğit bir delikanlı geldi. Attığı oklardan biri kaza ile büyük Şehzade’nin ayağının dibine
           düştü. Zavallı delikanlı çok geçmeden korkudan krallığı dönmemek üzere terk etti.

               Onun yerine kızı yarın padişah’ın öteki oğluna verecekler:

               Ertesi gün bahçıvan gene düğüne gittikten sonra, Keloğlan kılları birbirine sürtmüş.
               Su sefer ortaya siyah bir at ile siyah bir elbise gelmiş. Elbiseyi giyip ata binerek düğüne gitmiş, delikanlıla-
           rın arasına karışarak ok atmağa başlamış. Kendi kendine demiş ki:

               — Ağabeyimi şöyle bir mesaj yollayayım ki nişanlımı kandırıp almanın cezasını o da çeksin...

               Bir ok atmış. Ok delikanlının kalbini es geçip koltuk altından giysisini delmesin mi? Hemen oracığa korku-
           dan yıkılınca Keloğlan ortadan kaybolmuş. Kılları sürterek at ile elbiseyi yok etmiş. Ortanca ağabey de ertesi
           gün krallığı terk etmiş.

               Bahçıvan dönüp gelmiş. Bu sefer de:

               — Sonra oğlum, demiş, şehzadelere bir şey oldu. Bugün siyah elbiselibir delikanlı gelmişti.

               Attığı ok şehzade’nin kalbini sıyırdı geçti? O da ağabeysi gibi hemen bayıldı, ayılınca kaçıp gitti. Yarın kızı






           130
   133   134   135   136   137   138   139   140   141   142   143