Page 13 - Türk Dili ve Edebiyatı 10 | 2.Ünite
P. 13

HİKÂYE





             Aldı Kerem:



                   (1)                                            (3)
                   Varam gidem bir kâmile danışam                 Bu can kurban olsun Aslım yoluna,
                   Benim dersim elifbedir hecedir.                Kısmet olsa alsa elim eline,
                   Bir dilberin divanesi olmuşam,                 Sarılaydım onun ince beline,
                   Gelen bezirgândır, giden hocadır.              Aslı Han görünmez hâlim nicedir.
                   (2)                                            (4)
                   Okudum elifi çıktım ebcede,                    Yığılıpta bölük bölük geldiler,
                   Âşık, maşukunu salmaz gurbete,                 Ciğerciğim delik delik deldiler,
                   Hesap ettim güneş girdi buluta,                Kızlar bakıp kaş altından güldüler,
                   Ay görünmez ne karanlık gecedir.               Söyle Aslı gelen gerçi gücedir.


                                                                                           deyip kesti.

               (...)
               Hasene Hanım hemen gelip beye olanları baştan sona kadar nakledip “Ben o adamı tecrübe ettim, Hak
            âşığıdır, gel bu kızı ona verelim eğer vermezsek bunun ahü zarı bizi harap eder.” dedi. Bey bu cevabı işi-
            tince keşişi getirtip: “Mümanaat etme. Kızını bu oğlana ver. Eğer vermem dersen seni ağaca asarım.” dedi.
            Keşiş: “Ey Asvas yardımcı gıllas” deyip oradan evine gelip durumu karısına söyledi. “Bunda dahi yerimiz
            tedirgin oldu.” deyip hemen gecenin yarısında Kayseri’den kaçtılar.
               Bey arkasından bu kadar atlılar saldıysa da arayıp izini dahi bulamadılar. Birisi gelip haber verdi ki
            “Ben yolda giderken onlara rastgeldim, birer ata binmişler Teke’ye gidiyorlardı.” dedi. Kerem bu haberi
            alınca bir kere daha ah edip beyin ayağına kapandı. “Aman beyim dostluğun ziyade oldu. Ben öyle ola-
            cağını bilirdim. Allahaısmarladık” deyip yola revan oldu. Bir gün Teke’ye vasıl olup bir kahveye indiler.
            Yanlarında biraz ahbap gelip türkü niyaz ettiler. Kerem aldı sazı eline bakalım ne dedi?



            Aldı Kerem:


                  (1)                                             (3)
                  Yüzün görme muhannetin, namerdin,               İçeriden içeriye tarı var,
                  Başın alıp çevresinden kaça gör.                Sekiz cennet yedi tamu odu var,
                  Şirin olur muhabbetin badesi,                   Bir rivayet Hakk’ın bin bir adı var,
                  İçer isen mert elinden içe gör.                 Okuyup da manasını anla gör.
                  (2)                                             (4)
                  Ne söylersin bir ağacın dalı yok,               Kerem eder duhan senin, ot senin,
                  Ne çiçektir etrafında harı yok,                 Yüreğinden çıkan oldu od senin,
                  Muhannetin bir mecliste yeri yok,               Viran oldu bıraktığın yurt senin,
                  Firkatin bir gölgesinden geçe gör.              Göçer isen bir gün evvel göçe gör.


                                                                                           deyip kesti.


               Dinleyenler “Aferin!” dediler. Kerem orada keşişi sual eyledi. Onlar da: “Beli geçti, amma onlar Kara-
            pınar’a doğru gitti.” dediler. Kerem ertesi gün yola revan olup giderken sabaha yakın idi, başladı seher
            yeli esmeğe. Kerem: “Eğlen Sofu. Şu seher yeli ile sevdiğime bir selam göndereyim.” deyip aldı sazı eline
            bakalım ne dedi?






                                                                                                           45
   8   9   10   11   12   13   14   15   16   17   18