Page 14 - Türk Dili ve Edebiyatı 10 | 2.Ünite
P. 14
2. ÜNİTE
Aldı Kerem:
(3)
(1)
Kerem eder koysak yere sazları,
Eğer gider isen bizim ellere,
Hatırıma coştu şirin sözleri,
Sana söyleyeyim dur seher yeli.
Karadır kaşları, ela gözleri,
Bir selam var göndereyim yârime,
Sen de muradına er seher yeli.
Bu gün Han Aslı’mı gör seher yeli.
(2)
Yakın varıp esme zülfün teline, deyip kesti.
Nazar kıl yüzünde çifte hâline,
Muhabbet namesin kendi eline,
Bir tenha düşür de ver seher yeli.
(…)
Kerem’in Aslı’dan başkasına bakmadığını gören Hasene Hanım, Kerem ile Aslı’yı evlendirmeye karar verir. Kı-
zını Kerem’e yâr etmemeye ahdetmiş olan keşiş, Aslı’ya son düğmesine kadar çözüldükten sonra tekrar iliklenen bir
gömlek giydirir. Kerem, Aslı’nın düğmelerini bir türlü çözemez. Çözemeyince ateşli bir ah çeker. Yanıp kül olur. Aslı
ise Kerem’in dağılan küllerini saçıyla toplarken bir kıvılcım da onu tutuşturur. İki sevgilinin ancak külleri birbirine
kavuşur. Bu iki âşığın cennette kavuştuğu söylenir.
Anonim, Kerem ile Aslı
(haz. İsa ÖZTÜRK)
METİNDE GEÇEN BAZI KELİME VE KELİME GRUPLARI
duhan : Tütün, duman. libas : Giysi.
esvap : Giysi. mümanaat : Engel olma.
firkat : Ayrılık. od : Ateş.
icabet : Bir çağrıyı yerine getirme. tazim : Saygı gösterme.
METİN VE TÜRLE İLGİLİ AÇIKLAMALAR
Okuduğunuz metin bir halk hikâyesi örneğidir. Halkın ortak malı olan halk hikâyeleri, göçebe
hayattan yerleşik hayata geçişin ilk ürünlerindendir. Halk hikâyeleri, zaman ve coğrafyanın etkisiyle
efsane, masal, menkıbe, destan vb. ürünlerle beslenerek o dönemde uzun soluklu olayların anlatıl-
dığı metinlerin yerini tutmuştur. Bu türün gelişiminde tarihî olayların ve dinin de etkisi vardır. Halk
hikâyelerinin konuları genellikle aşk (Tahir ile Zühre, Arzu ile Kamber, Âşık Garip Hikâyesi...) ve kahra-
manlıktır (Köroğlu vb.). Bazen de her iki konu birlikte işlenir (Kirman Şah, Yaralı Mahmut...). Hikâyeleri
ortaya çıkaran olaylar, gerçek ya da gerçeğe yakındır. Bu nedenle ortaya çıktıkları dönemin tarihî
olayları bazen aynı şekilde bazen de hikâye gerçekliği içinde yer alır. Kaynağı Türk, Arap-İslam ve
Hint-İran olan, büyük ölçüde meddahlar ve saz ustası âşıklar tarafından anlatılan halk hikâyelerinde
ezgi ve şiir iç içedir. Bu sözlü dönem ürünlerinde konuşma dilinin özellikleri görülür.
Halk hikâyelerinde her zaman bir engel vardır. Bu engel Kerem ile Aslı hikâyesinde olduğu gibi
sevenleri birbirinden ayırır. Sevenler mezarlarında da rahat kalamazlar; bir çalı dikeni, bir böğürtlen
otu olur; iki sevdalının, iki gül fidanının arasında biter. Bugün Anadolu’nun birçok köy, kasaba ve
ilinde halk hikâyelerinin kahramanlarına ait olduğu düşünülen makamlar, türbeler vardır.
Hikâyede adı geçen Kerem, XVII. yüzyıl başlarında yaşadığı sanılan bir saz şairidir. Doğu Ana-
dolu’da halk hikâyeleri geleneğini sürdüren âşıklar arasında Kerem’in Aslı’yı aramak üzere gurbete
çıkış tarihi XVII. yüzyılın başları olarak gösterilmektedir. Kerem ile Aslı hikâyesinin ne zaman yazıya
46