Page 18 - Türk Dili ve Edebiyatı 10 | 2.Ünite
P. 18

2.  ÜNİTE






                  Yakıcı bir güneş… Damon yorgunluktan kırılan dizlerinin vücudunun altından kaçtığını hissediyordu.
                  – Ne işitiyorsun? Bu güzel sesi çıkaran acaba bu dere mi?
                  Durarak dinledi. Yanındaki taşlıktan neşeli bir kaynak fışkırıyordu. Sevincinden sarhoş olan yolcu eğil-
               di ve yanan vücudunu serinletti.
                  Güneş şimdi bakışlarını yapraklar arasından uzatarak, yol boyunca dev gibi gölgelerle ağaç şekilleri
               işliyordu. İki yolcu geçti. Damon onlardan hemen uzaklaştı.
                  Fakat aralarında bir şey konuştuklarını işitmişti:
                  – Şu an onu darağacına çekiyorlar!
                  Yetişememek ihtimali Damon’a kanat verdi ve korku kendisini kamçıladı. Sonunda, uzaktan batan gü-
               neş altında Sirakuza şehrinin kuleleri göründü. Çok geçmeden evinin sadık bekçisi Flostratus’a tesadüf
               etti.
                  Flostratus onu hemen tanıdı ve titredi:
                  – Kaç! Artık arkadaşını kurtarmanın zamanı geçti. Hiç olmazsa kendi canını kurtar. Şu dakikada o can
               veriyor. Her an hiç umudunu kaybetmeden seni bekliyordu ve zalimin alayları sana olan itimadını sars-
               mamıştı.
                  – Pekalâ, mademki onu kurtaramayacağım, onun felâketini paylaşmalıyım. O kanlı zalim, “Bir dost, bir
               dosta ihanet etti!” demesin. Bir yerine iki kişiyi kurban ederek, fazilete daha çok inansın.
                  Damon, şehrin kapılarına geldiği zaman güneş batıyordu. Darağacını ve etrafında halkı gördü. Arkada-
               şını asmak için bir ipe takmışlar, henüz kaldırıyorlardı.
                  – Dur cellat! İşte, ben geldim.
                  Halk hayret içinde kaldı. İki arkadaş yarı sevinç içinde kucaklaştılar. Hiç kimse bu manzara karşısında
               duygusuz kalamazdı. Kral bile bu parlak haberi heyecanla öğrendi ve ikisini de huzuruna getirtti.
                  Uzun bir müddet seyrettikten sonra:
                  – Hareketiniz kalbimi size bağladı, dedi.
                  – Demek ki mertlik ve dostluk bağlılığı boş kelimeler değilmiş. Şimdi benim de sizden bir ricam var.
               Beni de dostluğunuza kabul edin ve üçümüzün kalbi bundan sonra bir olsun.
                                                                  Friedrich von SCHİLLER (Frederik Von Şiller), Rehine




                  KARŞILAŞTIRINIZ                                               (Düzenlenmiştir.)
                  Alman ve dünya edebiyatının önde gelen sanatçılarından biri olan Schiller’in Rehine adlı hikâyesini
               okudunuz. Bu hikâyeyi daha önce incelediğiniz Deli Dumrul hikâyesi ve Kerem ile Aslı hikâyesiyle aşağıda-
               ki şemada verilen başlıklar doğrultusunda karşılaştırınız.
                                                 DELİ DUMRUL VE REHİNE
                                           TEMA VE KAHRAMANLARIN ÖZELLİKLERİ

                                  BENZERLİKLER                             FARKLILIKLAR










                                                KEREM İLE ASLI VE REHİNE
                                                DİL VE ANLATIM ÖZELLİKLERİ

                                  BENZERLİKLER                             FARKLILIKLAR













           50
   13   14   15   16   17   18   19   20   21   22   23