Page 13 - Türk Dili ve Edebiyatı 9 | 1.Ünite
P. 13

Giriş




                  Hazırlık

                1. İnsanların farklı edebî türlere ilgi duymasının nedenlerini tartışınız.

                2. Aşağıdaki metinden yola çıkarak  farklı edebî türlerin ortaya çıkmasının nedenlerinin neler olabi-
                  leceğini tartışınız.


                  Edebiyat ürünlerini yapısal özelliklerine, benzeşen ve benzeşmeyen yönlerine göre kümelendir-
               me, adlandırma çalışmaları Aristo’dan, Eflatun’dan bu yana süregelmektedir. Ne ki başlangıçta dilsel
               ürünlerin kümelendirim ve adlandırımı şiire göre yapılmışlardır. Bunu da doğal saymak gerekir. Çün-
               kü bütün ulusların edebiyatlarında ilk ürünler şiir biçiminde oluşturulmuştur.
                  (...)
                  Şiirden düzyazıya nasıl geçilmiştir? Düzyazının doğuşu nasıl olmuştur? Bu konuda da türlü
               varsayımlar öne sürülmüştür. En yaygını şudur: İlkel toplum düzeninden kopma, yavaş yavaş doğadan
               ayrılma bireyciliğin belirmesine ve işbölümünün doğmasına yol açmıştır. Öte yandan değişim esasına
               dayanan  bir  alışveriş  düzeni  oluşmuştur.  Bu  oluşum  ortak  bir  yaratı  olan  şiiri  de  etkilemiş,  onun
               toprağında yeni türler yeşermeğe başlamıştır.
                                                                                                           Emin Özdemir, Türk ve Dünya Edebiyatı



                3. Aşağıdaki metinleri dil, biçim, içerik ve yazılış amaçları açısından karşılaştırınız.

                  Boğuk bir bakışın oluyor senin
                  Bir girdap derinliğinde kayboluyor gibiyim
                  Yok gibi yaşamak bu kalkıp kurtulmak gibi kalabalıktan
                  Durma bana türkü söyle Anadolu olsun
                  Susuz dudak gibi çatlak olsun
                  Karanfil gibi olsun kara çiçek gibi solgun yüzün
                  Durmadan akıyor kalbim ayaklarına bana karanlık bakma
                  Ağıyorum bir karanlık karayel saçlarına
                  Çekme ülkemden nar yangını gözlerini
                  Beni bu kentten kurtar beni yalnız ko git beni
                  Arıyorum arıyorum o ilk çağ ırmaklarında sedef ellerini
                  (...)
                                                                             Erdem Bayazıt, Yok Gibi Yaşamak


                  Fen bilgisi eğitimi, çocuğun çevresindeki çekici ve şaşırtıcı zenginliğin eğitimidir. Çocuğun yediği
               besinin, içtiği suyun, soluduğu havanın, bedenin, beslediği hayvanın, bindiği arabanın, kullandığı
               elektriğin, güneşin eğitimidir (Gürdal, 1992).

                  Fen bilimleri ile günlük yaşantımız bu kadar iç içe iken, öğrencilerin en çok zorlandıkları, başarısız
               oldukları, anlamakta güçlük çektikleri, sevmek istedikleri ama bir türlü sevemedikleri derslerin başın-
               da da fen dersleri gelmektedir (Durmaz, 2004).

                  (...) Öğrencilerin fen bilgisi derslerinde başarılı olmalarını sağlamak için onlara fene yönelik olumlu
               tutum kazandırılmalıdır. Derse yönelik tutumları olumsuz olan öğrencilerin de sınıf ortamında başka
               sorunlara da neden oldukları dikkate alındığında, Fen ve Teknoloji dersine yönelik tutumları olumlu
               yönde artıracak farklı yöntemler üzerine daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulduğu görülmektedir. (...)
               (Yangın vd., 2007).
                     Ayşe Koç, Doç. Dr. Uğur Böyük, Basit Malzemelerle Yapılan Deneylerin Fene Yönelik Tutuma Etkisi





                                                                                                               25
   8   9   10   11   12   13   14   15   16   17   18