Page 112 - Uluslararası İlişkiler
P. 112
ÜNİTE
6 ULUSLARARASI SORUNLAR
olarak ciddi krizler yaşayan söz konusu devletlerin silahlanmaya yönelik harcamaları da zaten bozuk
olan ülke içi ekonomik dengelerin daha çok bozulması sonucunu doğurmuştur.
b. Pasif k-Çin-Japonya
Yakın zamana kadar üçüncü dünya bölgesi olarak görülen Asya Pasif k (Güneydoğu Asya), gü-
nümüzde dünyanın hızla gelişen ve zenginleşen bölgelerindedir. Bu gelişme, küresel anlamda dikkat-
leri bölgeye çekmekte ve Asya Pasif k’teki sorunların daha da karmaşıklaşmasına yol açmaktadır. Böl-
gedeki sorunların temelinde, uzun süren sömürgecilik yönetimlerinin etkisi büyüktür.
Güneydoğu Asya’da çözüm bekleyen en önemli sorunların başında Kuzey Kore sorunu gelmekte-
dir. 1950-1953 yılları arasındaki Kore Savaşı bittikten sonra bir antlaşma yapılamaması, Kore Yarıma-
dası’ndaki sorunun bugüne kadar gelmesinde etkili olmuştur. Savaş sonrasında Kuzey Kore’nin nükleer
güce sahip olması, başta Güney Kore olmak üzere bölgedeki devletler için bir tehdit oluşturmaktadır.
Asya Pasif k’teki önemli sorunlardan biri de Çin-Tayvan sorunudur. Tayvan (Taipei), 1949’da milli-
yetçi Çinlilerin Çhiang-Kai Shek (Çang Kay Şek) önderliğinde kurdukları bir ada devletidir. Soğuk Savaş
döneminde siyasi sebeplerle birbirinden ayrılan Çin Halk Cumhuriyeti ile Tayvan, son dönemlerdeki
küreselleşme ve yumuşama ortamında ekonomik ve ticari faktörlerin de etkisiyle yeniden yakınlaşma-
ya başlamış ve iki ülke arasında diplomatik ilişkiler yeniden kurulmuştur. Ancak Çin’in, Hong Kong ve
Macau’yu (Makau) topraklarına katarken uyguladığı "tek ülke, iki sistem" politikası, Tayvan’da kabul gör-
memiştir. Ülkenin siyasi geleceği, bağımsızlık yanlıları ile Çin’e katılma taraftarları arasındaki mücadele-
nin sonucunda belirlenecektir. Çin, bölgede bir başka sorunu ise Senkaku Adaları nedeniyle Japonya’yla
yaşamaktadır. Stratejik konumu ve zengin yer altı kaynaklarından dolayı Çin ile Japonya arasında krize
neden olan Senkaku Adaları’nın kime ait olduğu konusu hâlâ tartışmalıdır. 2012 yılında bir grup Çinlinin
adaya çıkmasıyla çatışma noktasına gelmiş olan anlaşmazlık hâlâ çözülebilmiş değildir.
Güneydoğu Asya’da yaşanan bir diğer sorun ise Endonezya ve Doğu Timor Sorunu’dur. 1975’e ka-
dar bir Portekiz sömürgesi olan Doğu Timor’daki sorunun temel sebeplerinin ayrılıkçılık ve dinsel farklılık
olduğu söylenebilir. Yoğun olarak Hristiyan nüfusun yaşadığı Doğu Timor bölgesi, Portekiz’in çekilme-
sinden sonra Endonezya tarafından işgal edilerek ülkenin 27. vilayeti hâline getirilmiştir. Bu gelişme üze-
rine ayrılıkçı bir hareket başlamış ve bu bir iç savaşa dönüşmüştür. İç savaş, BM’nin çabalarıyla 1999
yılında sona erdirilmiştir. Endonezya, bölgenin kontrolü üzerindeki iddialarından vazgeçmiş ve plebisit
kararını kabul etmiştir. 20 Mayıs 2002’de BM denetiminde yapılan referandumdan bağımsızlık kararının
çıkması, Doğu Timor’da Müslümanlar ve Hristiyanlar arasında yeni çatışmalara sebep olmuştur.
Güneydoğu Asya’da bu sorunların yanı sıra sınır anlaşmazlıkları, terör, etnik ve dinî çatışmalar,
yoksulluk, kaçakçılık gibi hâlâ çözümlenememiş çok sayıda sorun bulunmaktadır.
7. Kıta Amerikası
Siyasi ve ekonomik açıdan birbirinden farklı özelliklere sahip olan Amerika kıtası, genel anlamda
Kuzey, Orta ve Güney Amerika olarak bölümlendirilir (Harita 6.12).
Kuzey Amerika’da, özellikle Meksika’da yaşanan sorunların başında yolsuzluk sorunu gelmektedir.
Ülkede şiddet, yolsuzluk gibi sorunların büyümesi kamu güvenliğine yönelik tehditleri artırmaktadır.
Latin Amerika olarak adlandırılan Orta ve Güney Amerika, 500 milyona yaklaşan nüfusu ile dün-
yanın önemli bölgelerinden birini oluşturmaktadır. Bölgedeki ülkeler, coğraf keşif erin ardından uzun
dönem İspanyol ve Portekiz krallıklarının sömürgesi altında yaşamıştır. Bunun sonucunda Latin Amerika
ülkeleri ekonomik ve siyasi anlamda gelişme fırsatı yakalayamamıştır. İstikrarsızlık ve yoksulluk gibi
sebeplerden dolayı uzun süre askerî rejimlerle idare edilen bölge ülkelerinde son dönemlerde önem-
li değişimler meydana gelmeye başlamıştır. Bu bağlamda ortak politikalar geliştirmeye çalışan Latin
Amerika ülkeleri, günümüzde yakınlaşma arayışına girmişlerdir. Bölgedeki devletleri bütünleşmeye iten
sebepler arasında ABD’nin siyasi ve ekonomik etkisinden kurtulma, yerel imkânları ve dayanışmayı ön
plana çıkararak kalkınma ve dünyaya açılma çabası sayılabilir. Bu faaliyetler içerisinde en büyük hedef
ise Avrupa Birliği benzeri bir bütünleşme çalışması olan Güney Amerika Uluslar Birliği’dir (UNASUR).
Latin Amerika bölgesinin önemli siyasi, ekonomik ve sosyal sorunları bulunmaktadır. Yoksulluk,
yolsuzluk, hukuksuzluk, şiddet ve kaçakçılık bölge ülkelerinin başta gelen sorunlarındandır. Bu durum,
ekonomik sorunlara bağlı halk isyanlarını, kitlesel ayaklanmaları, genel grevleri, sokak eylemlerini ve
askerî darbeleri bölgenin temel siyasi gündemi hâline getirmektedir.
Latin Amerika’da bir yanda Brezilya ve Arjantin gibi nüfusları, geniş toprakları ve sahip oldukları
ekonomik potansiyelleriyle kıta üzerinde söz sahibi olan ülkeler, öte yanda Bolivya, Uruguay, Ekvador
gibi hem kıt kaynaklara hem de elverişsiz coğraf koşullara sahip ülkeler bulunmaktadır. Bu dengesizlik
112