Page 11 - Coğrafya 9 | 4.Ünite
P. 11
Bİlgi Kutusu
İnsan kaynaklı karbondioksit salınımının yüzde 50’si bitkiler, ağaçlar, toprak ve okyanuslar tarafından
emilirken diğer yarısı atmosferde birikmektedir. 18. yüzyılın ikinci yarısından sonra sanayileşmenin başla-
ması ile birlikte atmosferdeki karbondioksit miktarının %141 oranında arttığı tahmin edilmektedir.
Haber Köşesi
Çin’de Hava Kirliliği ‘Üst Sınır’ın 20 Kat Üzerine Çıktı
Başkent Pekin’de havadaki zararlı partikül oranı, DSÖ’nün öngördüğü sağlıklı eşik değerin 20 katına
çıktı.
Çin’in kuzeyinde etkili olan ağır hava
kirliliği nedeniyle zararlı partikül hava en-
deksi (PM 2,5), Dünya Sağlık Örgütünün
(DSÖ) insan sağlığı için “üst sınır” olarak
kabul ettiği eşik değerin 20 kat üzerine çık-
tı. Çin Ulusal Meteoroloji İdaresi, ülkenin
kuzeyinde bulunan başkent Pekin ile Tiencin
kentinin yanı sıra Hıbey, Şandong, Hınan ve
Şanşi eyaletlerinde artan hava kirliliği ne-
deniyle turuncu alarm verildiğini duyurdu.
Görüş mesafesinin yer yer 50 metreye kadar
düştüğü bölgede, halka zorunlu olmadıkça dışarı çıkmaması uyarısı yapıldı.
Solunum yoluyla ciğerlere yerleşen havadaki zararlı parçacıklar, kana karışarak solunum yolları ilti-
haplanması, kanda pıhtılaşma ve kalp rahatsızlıklarına yol açarken astım ve KOAH gibi solunum hasta-
lıkları olan yaşlılar için ölümcül sonuçlar doğurabiliyor. 1 milyar 360 milyonluk nüfusuyla dünyanın en
kalabalık ülkesi Çin’de her yıl yaklaşık 1 milyon 600 bin kişi hava kirliliğine bağlı hastalıklardan hayatını
kaybediyor.
Çin, özellikle 2014’ten bu yana çevre ve hava kirliliğiyle mücadele etmeye çalışıyor. Hızlı kalkınma
ve sanayileşmenin bedeli olarak Çin’deki büyük şehirlerin çoğu, aynı zamanda dünyanın en kirli kentleri
arasında yer alıyor. Ülkede hava kirliliği alarmı verildiğinde okullar kapatılıyor, trafiğe çıkan otomobil
sayısı azalıyor ve halkın sokakta maskeyle dolaştığı gözleniyor.
http://aa.com.tr/tr/dunya/cinde-hava-kirliligi-nedeniyle-ucak-ve-otobus-seferleri-iptal-edildi/720805
HİDROSFER VE İNSAN ETKİSİ
Okyanuslar, denizler, göller, akarsular ve yer altı suları gibi su kaynakları hep birlikte hidrosferi oluşturur. Su
sadece insan yaşamının devamlılığı için değil aynı zamanda insan faaliyetleri için de vazgeçilmez bir kaynaktır.
Hidrosferdeki su devamlı bir döngü içerisindedir. İnsanların hidrosfer üzerinde gerçekleştirdikleri değişimler su
döngüsü üzerinde birçok olumsuz sonucu da beraberinde getirir.
İnsanların hidrosfer üzerinde gerçekleştirdikleri değişimler oldukça eskiye dayanmaktadır. Binlerce yıldan
beri insanlar akarsuların ve büyük nehirlerin akışını değişikliğe uğratmışlardır. Tarım alanlarını sulamak ya da
ÇEVRE VE TOPLUM 203