Page 5 - Felsefe 10 | 3.Ünite
P. 5

3. ÜNİTE                                                         Felsefenin Temel Konuları ve Problemleri


                   Uygulama



                   Uygulama



                 Aşağıda verilen metni okuyup metinden hareketle soruları cevaplayınız. Cevaplarınızı boş
              bırakılan yerlere yazınız.


                 METAFİZİK: VARLIK OLMAK BAKIMINDAN VARLIĞIN BİLİMİ
                 Varlık olmak bakımından varlığı ve ona özü gereği ait olan ana nitelikleri inceleyen bir bilim
              vardır. Bu bilim, özel bilimler diye adlandırılan bilimlerin hiç biriyle aynı değildir. Çünkü bu
              diğer bilimlerin hiçbiri, genel olarak varlığı varlık olmak bakımından ele almaz. Tersine onlar,
              örneğin matematik bilimlerin yaptıkları gibi varlığın belli bir parçasını ayırarak sadece bu par-
              çanın ana niteliklerini inceler. Şimdi biz ilk ilkeler ve en yüce nedenleri aradığımıza göre bu
              ilkeler ve nedenlerin doğası gereği kendisine ait olacakları bir şeyin zorunlu olarak var olma-
              sı gerektiği açıktır. O hâlde eğer varlıkların ögelerini arayanlar, gerçekte mutlak anlamda ilk
              ilkeleri aramakta idiyseler onların aradıkları bu ögelerin de ilineksel anlamda varlığın değil,
              varlık olmak bakımından varlığın ögeleri olmaları gerekir. Bundan dolayı bizim de varlık olmak
              bakımından varlığın ilk nedenlerini kavramamız gerekir.
                                                                                    Aristoteles, Metafizik

              Sorular
                1.  Metafizik, ne anlama gelmektedir? Açıklayınız.
                2.  Metafiziğin diğer bilimlerden farkı nedir? Açıklayınız.



            3.1.1.1. Varlığın Hakikati ve Bilgisi
               “Varlık var mıdır?” sorusu “varlığın hakikati ve bilgisi” konusuyla, varlığın ele alınış şekliyle
            ilgilidir. Varlığın nitelikleri ve varlığa yönelik bilgilerin gerçekliği karşılayabilmesi konusundaki
            düşünceler, bu soruya verilen cevapları şekillendirmektedir.
               “Varlık” kavramıyla ne kastedildiği ve içeriğiyle gerçekliği hakkındaki sorun ve görüşler, varlık
            bilgisi (ontoloji) alanıyla ilgilidir. Düşüncenin varlığa ve uygun bir bilgiye ulaşıp ulaşamayacağı
            hakikatle (gerçekliğin doğru bilgisi ile) ilgili görüş ve tartışmaların başlamasına neden olur. Varlığın
            niteliği ve varlığa yönelik bilgilerin gerçekliği karşılayıp karşılamadığı konusundaki düşünceler, bu
            soruya verilen cevapları şekillendirmektedir.
               Herakleitos ve Parmenides, olanın (doğa, gerçeklik) ne olduğu ve nasıl olduğu konusundaki
            görüşleri ile öne çıkmışlardır. Her şeyin oluş içinde olduğunu ve olduğu gibi kalan hiçbir şeyin
            olamayacağını dile getiren Herakleitos, bunu karşıt güçlerin yasası olan Logos’la temellendirir. Bu
            düşüncelerini “Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir.” yargısıyla özetler. İnsanların “var” diye
            gördükleri her şey zamana bağlıdır ve sürekli oluş içinde karşıtına dönüşmesinden dolayı varlık,
            yokluğa veya tersine dönüşür. Parmenides ise “varlığın bir ve kendisiyle özdeş” olduğu savından
            hareketle “var olanın var olmayandan gelemeyeceği” gibi “yok da olamayacağı” kanıtına dayanır.
            Parmenides’e göre değişim ancak algıların yanıltıcı görünüşü olabilir. En sonunda “Varlık, vardır.”
            ve “Var olmayan yoktur.” düşüncesine ulaşır.
               Taoculuğun kurucusu Lao Tse; var olanların, yok olanların isimlendirilmesiyle oluştuğunu söyler.
            Bu durumdan dolayı Taoculukta varlığın özü, yokluktur. Antik Yunan filozoflarından Gorgias ise
            “varlık” sözüyle sadece dilde bir anlamı işaret eder. Bu yüzden gerçek bir karşılığı yoktur, karşılığı
            olanlar sadece tek tek algı nesneleridir görüşünü savunur. Platon, Gorgias’ı “retorik/hitabet” sana-
            tının kurucusu diye adlandırır.
               Varlığın var olup olmadığının kesin yargılara ulaştırılamayacağını iddia edenler genel olarak
            nihilist sayılırken varlığın real veya ideal var olduğunu ifade eden her görüş, felsefede realizm
            (gerçekçilik) anlayışı içinde kabul edilir. Realist düşüncelerin tümünde varlığın belli bir bilgisinin
            elde edilebileceği söylenmektedir. Varlığın gerçeklik olarak kabulünde sezgi, akıl veya duyu mer-
            kez olarak alınmış olabilir.







                                                                                                           73
   1   2   3   4   5   6   7   8   9   10