Page 8 - Felsefe 10 | 3.Ünite
P. 8
3. ÜNİTE
3.1.1.3. Evrende Amaçlılık
Varlığın var olmasının nedeniyle ilgili görüşler, varlık felsefesinde yeni bir tartışma başlığı
oluşturur. Evrende amaçlılık tartışmaları, bir yanda varlıkların oluşumunu bir yandan da varlık-
ların birbirini nasıl etkilediğini içerir. Evrenin amaçlılığı, evrenin tümünü bağlayıcı bir etki veya
tek tek varlıkların hareketlerinin temeli olarak da (oluş ve değişimi açıklamak üzere de) ele alı-
nabilir. Evrende amaçlılığın olup olmadığı tartışmaları iki alt başlıkta toplanır: teolojik (inançsal)
ve kozmolojik (evren bilim) açıklamalar.
Evrende amaçlılık konusundaki teolojik tartışmaların merkezini Tanrı’nın yaratımı veya tasarı-
mıyla ilgili görüşler oluşturur. Tanrı’nın varlığına yönelik öne sürülen fikirler, evrende bir amacın
olup olmadığına yönelik fikirlere dönüşür. Tanrı’nın kabulü, varlıkların oluş ve değişimini açık-
layan sistem oluşmasını sağlar. Tanrı inancının olduğu bütün inanç yapılarında varlıkların temel
sebebi olarak Tanrı ele alınır (Tanrı bilinçli olarak yaratmış, yani var olanlar önceden tasarlanmış
olarak yaratılmıştır.).
Evrende amaçlılık tartışmalarındaki ikinci kısım; kozmolojik, spiritüalist (ruhçu) ve hümanist
açıklamalar başlığı altında toplanabilir. Var olanın canı ve ruhu dolayısıyla belli bir irade ve akılsal
yapısı olduğu fikri vardır.
Bu fikirlerin karşıtı ise mekanizm fikridir. Mekanist anlayışa göre varlıklar, evrendeki fizik yasa-
larının sonucu olarak şekillenmektedir. Canlılık bile böyle bir gücün sonucudur. Dolayısıyla amaca
yönelik oldukları, belli bir tasarımla yaratıldıkları veya belli amaçlar gözeterek hareket ettikleri
söylenemez.
Aristoteles, varlıkların değişim göstermesinin zorunlu olarak özlerini değiştirmediğini belirtir.
Varlıkların özlerini koruyarak, belli bir amaç doğrultusunda başkalaşmakta olduğunu ileri sürerek
değişimi; madde ve form (biçim) kavramlarıyla açıklar.
Görünen her varlığın form kazanmış birer madde olduğunu belirtir. Onun görüşünde madde,
form aldığı zaman yeni hâline dönüşür. Yenisi de form alırsa başka bir şekle dönüşür. Bu, devam
eden bir süreçtir ve belli bir amaç doğrultusunda gerçekleşir.
Aristoteles, varlıkların amaçsal değişimini neden-sonuç ilişkisi üzerinden açıklamıştır. Varlıklar,
dört nedenin etkisiyle oluşur. Bunlar; maddi, formel, fail ve ereksel nedenlerdir. Değişimin amaçlı-
lığını ereksel (amaçsal) neden içerir. Örneğin çiçekler için alçıdan yapılmış bir vazo vardır. Vazonun
Uygulama
maddesi alçıdır ve alçı, onun maddi nedenidir. Alçının şekil almış hâli formel nedendir. Onu vazo
hâline getiren sanatçı, fail nedendir. Vazonun çiçekler için yapılmış olması ereksel nedendir.
Uygulama
Aşağıda verilen metni okuyup metinden hareketle soruları cevaplayınız.
Öyle bir kimse düşünelim ki en güçlü akıl ve düşünme yetileri ile donanmış olarak bu
dünyaya birdenbire gelsin; gerçekten, nesnelerin sürekli olarak art arda gelişini ve birbirini
izleyen olayları hemen gözleyecektir ancak bundan öte bir şey bulamayacaktır. Başlangıçta,
hiçbir akıl yürütmeyle neden ve etki ideasına ulaşamayacaktır çünkü bütün doğal işlemlerin
yapıcıları olan belirli güçler, hiçbir zaman duyulara gelmezler ve belirli bir durumda sadece bir
olay bir başkasından önce geliyor diye birinin neden ötekinin etki olduğu sonucunu çıkarmak,
akla uygun bir şey değildir. Bunların bir araya gelmeleri rastgele ve gelişigüzel olabilir. Birinin
ortaya çıkmasından öbürünün varoluşunu çıkarsamak için bir sebep olmayabilir.
Hume, İnsanın Anlama Yetisi Üzerine Bir Soruşturma
Sorular
1. Birbiri ardına gelen olaylar neden sonuç ilişkisi olarak düşünülebilir mi?
2. Hume nedenselliğe neden karşı çıkmaktadır?
76