Page 5 - Felsefe 11 | 3.Ünite
P. 5

3. ÜNİTE                                                                     15. Yüzyıl-17. Yüzyıl Felsefesi





            15. YÜZYIL-17. YÜZYIL FELSEFESİNE ÖNCEKİ FELSEFİ DÖNEMLERİN ETKİSİ

               15-17. yüzyıl felsefesi Batı ekseninde gerçekleşir. Rönesans ilk olarak İtalya’da ortaya çıkmış ve
            burada ilk örneklerini vermiştir. Rönesans’ın ortaya çıkışıyla ilgili birden çok etkenden bahsedil-
            mektedir. İslam coğrafyasından yapılan çeviriler, coğrafi keşifler, ekonomik faaliyetler ve siyasal
            hareketlilikler etken olarak gösterilebilir.
               Bu dönemde felsefe alanındaki değişimlerden önce bilim, sanat, din, ekonomi ve bunların bir
            sonucu olarak toplumsal hayat ve kültürel alandaki değişimden bahsedilmektedir. Rönesans, bir
            yandan zihniyet dönüşümlerinin yaşandığı bir yandan da toplumsal hayatın farklı yönetim dengele-
            rinin yeniden oluştuğu bir dönemdir. Rönesans’ta yaşanan değişimlere karşı başlarda kilisenin birey
            üzerindeki baskısı artmış ama 18. yüzyıla doğru bu baskı zayıflamıştır. Yine bu dönem felsefesinde
            ulus bilincinin oluşmaya başladığı görülmüştür.
               15-17. yüzyıl felsefesini daha iyi anlamak için MÖ 6-MS 2. yüzyıl ve MS 2-MS 15. yüzyıl felsefe-
            lerine bakmak gerekir.
               Tüm felsefe tarihini etkileyen Platon ve Aristoteles’in etkisini 15-17. yüzyıl felsefesinde yakın-
            dan görmek mümkündür. Bu etki daha çok İslam felsefesi üzerinden yapılan çevirilerle kendini
            gösterir. Antik Yunan düşüncesinin hem orijinal hem de yeni yorumuyla tanışan Batı coğrafyası bu
            felsefelerde oluşan düşünceler çerçevesinde hızla gelişir. Platon ve Aristoteles akademileri kurulur
            ve onların felsefeleri üzerine yoğunlaşılır. Bu durum zamanla kilisenin etkisinin azalmasına, insan
            aklını merkeze alan hümanizm anlayışının doğması ve gelişmesine neden olmuştur.
               MS 2-MS 15. yüzyılda Hristiyan felsefesinin başlarında sadece inançsal doğruların kesin olduğu
            ve inancın anlaşılabilmesi için de aklın kullanılması gerektiği düşüncesi vardır. İslam felsefesinin
            akla verdiği önemle yani inançsal doğruların yanında zorunlu olarak akılsal doğruların da var oldu-
            ğu düşüncesiyle değişime uğramıştır.
               Hristiyan felsefesinin sonlarına doğru özellikle Aquinalı Thomas’ın inancın Tanrı’yı, aklınsa
            Tanrı’nın yarattıklarını bilmekle ilgili olduğu düşüncesi; bu değişimin 15-17. yüzyıl felsefesine kay-
            naklık etmesini sağlamıştır. 15-17. yüzyıl felsefesini, MS 2-MS 15. yüzyıl felsefesinin devamı olarak
            görmek hatalı olur. Çünkü 15-17. yüzyıl felsefesi çoğunlukla o dönemin reddedilmesine dayanır.
            Akıl giderek inançtan bağımsızlaşmış ve  bu dönemin karakteristiğini oluşturmuştur.
























                                                 Görsel 3.2: Leonardo da Vinci’nin notlarından
                                                                  alınan bir makine tasarımı

               15-17. yüzyıl felsefesi, bir önceki dönemin düşünsel yapısından kopuşun başladığı ancak hâlâ izle-
            rinin görüldüğü geçiş dönemidir. Değişimin ilk izleri sanat alanında görülmüştür. Sanatın birçok ala-
            nında bugün hâlâ yoğun ilgi gören eserler o dönemde yapılmıştır. Edebiyatta Cervantes (Servantes)
            ve Dante (Dante), tiyatroda Shakespeare (Şekspir), resimde Leonardo da Vinci [Leonardo da Vinçi
            (Görsel 3.2)], mimaride P. Brunelleschi (Burnoleski), heykel ve resimde Michelangelo (Mikelancelo)
            gibi büyük sanatçılar Rönesans Dönemi’nde ürünler vermiştir. Tüm bu değişimler bu dönem felse-
            fesinin oluşmasını sağlayan diğer önemli etkenlerdir.





                                                                                                               67
   1   2   3   4   5   6   7   8   9   10