Page 38 - Fen Lisesi Biyoloji 9 | 2.Ünite
P. 38
ÜNİTE ÖZETİ
Canlılığın temel yapı birimi hücredir. Hücre teorisine göre tüm canlılar hücrelerden oluşur
ve yeni hücreler öncekilerin bölünmesiyle meydana gelir. Hücreler kimyasal bileşen ve metabolik
işlev açısından benzerlik gösterir. Bir organizmanın işlerlik kazanması hücrelerin etkileşimine ve
toplu faaliyetlerine bağlıdır.
Elektron mikroskoplarının büyütme gücü ışık mikroskoplarına göre çok daha fazladır. Bu
da bilim insanlarına hücreyi detaylı inceleme imkânı sunmuştur.
Mikroskopta inceleme yapabilmek için ilk olarak preparat hazırlanmalıdır. Preparat; lam,
lamel, inceleme ortamı ve kesitten oluşur. Bitkisel veya hayvansal bir dokudan jilet veya bisturi
ile alınan ince parçaya kesit, kesitin üzerine damlatılan sıvıya da inceleme ortamı denir.
Hücrelerin çevresi zarla çevrilidir. Çekirdeği ve zarlı organelleri bulunmayan hücrelere
prokaryot hücre, çekirdeği ve zarlı organelleri bulunan hücrelere ökaryot hücre denir. Endop-
lazmik retikulum (ER) zarlı bir organel olup hücre içi madde taşınmasından sorumludur. Gra-
nüllü endoplazmik retikulumun dış zar yüzeyinde protein üreten ribozomlar bulunur. Granül-
süz endoplazmik retikulum bazı hücrelerde steroit sentezler. Golgi aygıtı, ER’de üretilen salgıyı
olgunlaştırır. Bazı bileşiklere karbonhidrat ekleyerek paketler ve salgılamaya hazır hâle getirir.
Ayrıca lizozom üretir. Lizozom hücre içi sindirimde görev alır. Mitokondri çift zarlıdır. İç zarın
oluşturduğu kristalarda solunum enzimleri bulunur. Plastitler bitki ve alg hücrelerinde bulunur.
Kloroplastlar yeşil renkli klorofil pigmentini, kromoplastlar daha farklı renklerdeki (sarı, kırmı-
zı, turuncu gibi) pigmentleri bulundururken lökoplastlar renksizdir. Peroksizomlar oksidasyon
reaksiyonları ile ilgili enzimleri içeren zarlı keseciklerdir. Hücre iskeleti elemanlarından mikro-
tübül ve mikroflament hücresel hareketlerde, ara filament hücresel yapıların şekillenmesinde
rol oynar. Sentrioller mikrotübüllerden oluşur. Hücre bölünmesi sırasında iğ ipliklerini meydana
getirir. Çekirdek çift zarla çevrilidir. Hücrenin kalıtım ve yönetim merkezidir. Yüksek yapılı bitki
hücreleri sentriol içermez, hücre duvarı ve büyük merkezî bir kofula sahiptir.
Hücre zarı seçici geçirgen özelliğe sahiptir. Küçük moleküllerin zardan geçişleri pasif taşı-
ma ve aktif taşıma olmak üzere iki şekilde meydana gelir. Difüzyon, kolaylaştırılmış difüzyon,
osmoz ve diyaliz pasif taşımadır. Pasif taşımada hücre enerji harcamaz. Difüzyonda moleküller
çok yoğun oldukları yerden az yoğun oldukları yere doğru hareket eder. Kolaylaştırılmış difüz-
yonda çeşitli moleküllerin difüzyonu hücre zarındaki bazı proteinlerle sağlanır. Osmoz suyun
difüzyonudur. Hücrelerin osmozla su kaybetmesi için hipertonik, su alıp şişmesi için de hipo-
tonik bir çözeltiye konulması gerekir. İzotonik bir çözeltiye konulan hücrenin koful hacminde
değişiklik olmaz. Aktif taşımada molekül ve iyonlar, az yoğun ortamdan çok yoğun ortama doğru
hareket ettiğinden mutlaka enerji harcanır. Büyük moleküllerin, hücre zarı ile oluşturulan kofullar
aracılığıyla hücre içine alınmasına endositoz denir. Endositozla hücre içine alınan madde katı ise
bu olaya fagositoz, sıvı ise pinositoz adı verilir. Ekzositoz ise büyük moleküllerin hücre içinden
hücre dışına doğru taşınması olayıdır.
Bilimsel çalışma yapılırken izlenilen yola veya metoda bilimsel yöntem denir. Gözlem-
ler yapılması, sorular sorulup hipotez ve tahmin ifadelerinin oluşturulması, hipotezi doğrulamak
amacıyla kontrollü deneyler yapılması bilimsel yöntemde izlenecek yolun basamaklarıdır. Bi-
limsel çalışmalar sonucu elde edilen bilgiler ve sonuçlar ya teori ya da yasa olarak adlandırılır.
Hücresel yapılarda meydana gelen bozukluklar çeşitli hastalıklara yol açabilir. Kök hücreler
kendini yenileyebilen, farklı hücre ve dokulara dönüşebilen hücrelerdir. İnsan vücudunun farklı
dokularından hem embriyonik hem de ergin dönemde alınan kök hücreler, hücre kültürü orta-
mında yetiştirildikten sonra birçok hastalığın tedavisinde kullanılmaktadır.
106