Page 4 - Fen Lisesi Biyoloji 9 | 2.Ünite
P. 4
2.1. Hücre
Görsel 2.1: Farklı moleküllerden meydana gelen hücre zarı
Organizmayı oluşturan hücrenin canlılığı; yapısındaki atom, iyon ve moleküllerin eksiksiz bir şekilde dü-
zenlenmesine ve işleyişine bağlıdır (Görsel 2.1). Diğer bir deyişle atom, iyon ve moleküllerin varlığı canlılığı
temsil etmek için yeterli değildir. Çünkü bunlar cansız varlıkların da temel birimidir. Canlıların cansız varlık-
lardan ayırt edilebilmesi hücresel organizasyona bağlıdır. Yani atom, iyon ve moleküller arasındaki etkileşimler
sayesinde canlılık kavramı ortaya çıkar. Bu nedenle hücre, kendi kendine yetebildiği için canlılığın en küçük bi-
rimi olarak kabul edilir. Temel besinler ve uygun çevresel koşullar sağlandığında birçok hücre tipi laboratuvarda
oluşturulan yapay ortamda (besi yeri) yıllarca canlı kalabilir. Ancak hiçbir hücre organeli besi yerinde canlılığını
uzun süre sürdüremez. Bu durum hücrenin kendi sürekliliği ve büyümesi için gerekli bütün fiziksel ve kimyasal
bileşenler arasında mükemmel bir organizasyona sahip olduğunu ispatlamaktadır.
Hücre ve organellerin yapısının keşfedilmesi, merceklerin özellikle de mikroskobun geliştirilmesi saye-
sinde mümkün olmuştur. Bilim dünyasında hücre terimini ilk kez İngiliz doğa bilimcisi Robert Hooke (Rabırt
Huk) (1637-1703) kullanmıştır. Hook bir tüpün iki ucuna birer mercek yerleştirerek basit bir mikroskop elde
etmiştir. 1665 yılında mantar meşesinden [Quercus suber (kuerkuse suber)] (Görsel 2.2) aldığı kesiti incelemiş
ve gördüğü boşluklara hücre [cellula (sellula)] adını vermiştir (Görsel 2.3). Aynı yıllarda bilim insanı Anton van
Leeuwenhoek (Anton fan Lövenhuk) ve arkadaşları; mikroskobu daha da geliştirerek su içinde yaşayan tek hüc-
reli canlıları, sperm hücresini ve kan hücresini incelemeyi başarmıştır.
Görsel 2.2: Mantar meşesi Görsel 2.3: Robert Hooke’un mikroskopta gördüğü mantar dokusu
72