Page 139 - Türk Dili ve Edebiyatı 10 | Kavram Öğretimi Kitabı
P. 139
Ortaöğretim Genel Müdürlüğü
68 TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 10 Öğretim Programları ve Ders Kitapları Daire Başkanlığı
Kavram Öğretimi
7. ÜNİTE : ANI (HATIRA) > Anı > Anı
Kavram : Anı
Genel Beceriler : Bilgi Okuryazarlığı Becerisi
Alan Becerileri : Okuma Becerisi
Çalışmanın Adı ANILARINI SAKLA 20 dk.
Çalışmanın Amacı Anı türünün özelliklerini açıklayıp Cumhuriyet Dönemi’nde anı türünün başlıca temsilcilerini sayabilme.
Yönerge: Aşağıdaki bilgi haritasını inceleyiniz ve metni okuyunuz. Bilgi haritası ve metinden hareketle
soruları cevaplayınız.
ÖZELLİKLERİ CUMHURİYET DÖNEMİNDE ANI
1. Anı sayesinde hayat tecrübeleri Anılar siyasi, edebî, askerî, toplumsal
paylaşılır, yaşanan veya tanık veya bireysel konuları içerebilir.
olunan olaylar gün yüzüne çıka-
rılır, anlatılan olayla ilgili olarak ANI Cumhuriyet Dönemi’nde yazılan
tarihe not düşülür. anı türüne örnek eserler:
2. Anlatılan olaydaki kişiler değişti- Bir kişinin başından geçen veya tanık olduğu Afet İnan: Atatürk’ten Hatıralar,
rilmemelidir. olayların, durumların üzerinden zaman geçtikten Atatürk Hakkında Hatıralar ve
3. Anı yazarının söylediklerini ispat- sonra anlatıldığı edebî türe anı (hatıra) denir. Belgeler
lama gibi bir zorunluluğu yoktur. Ali Fuat Cebesoy: Sınıf Arkadaşım
4. Yazar, anlattıklarında samimi Atatürk
olduğunu ispatlamak için konu ile Falih Rıfkı Atay: Çankaya, Atatürk’ün
ilgili belgelere, fotoğraflara, mektuplara, Bana Anlattıkları, Atatürk’ün Hatıraları
günlüklere yer verse bile anılara güvenilir Haldun Dormen: Sürç-ü Lisan Ettikse
tarihî bir belge gözüyle bakılamaz.
Halide Edip Adıvar: Türk’ün Ateşle İmtihanı, Mor
5. Anı yazarı anlatımında kendi yorumlarına yer vere- Salkımlı Ev
bilir ancak mümkün olduğunca tarafsız olmaya özen
göstermelidir. Halit Fahri Ozansoy: Edebiyatçılar Geçiyor
6. Açık, sade, samimi bir dil kullanmalıdır. Necip Fazıl Kısakürek: Yılanlı Kuyudan
Oktay Akbal: Anı Değil Yaşam, Hiroşimalar Olmasın
7. Birinci kişili anlatım kullanılır.
Refik Halit Karay: Üç Nesil Üç Hayat
Yakup Kadri Karaosmanoğlu: Gençlik ve Edebiyat Hatıraları,
Zoraki Diplomat, Anamın Kitabı
BİR DEVRİN ROMANI
(…)
Kerkük’te Arapça derslerim pek zayıf gidiyordu, ama Farsça derslerim, tam tersine, pek hızla iler-
liyordu. Öğretmenim Hıdır Efendi; top sakallı, abanî sarıklı, güler yüzlü tatlı dilli, muhterem bir
insandı. Kendisini çok seviyordum. Rahmetli, benim manzum söze, şiire karşı zaafımı sezmiş olacak
ki, derslere, ekseriya, Hazret-i Mevlâna’dan, Şeyh Sadi’den bir beyit veya bir kıta ile başlardı. O anda
gönlümün ve zihnimin kapıları sanki ardına kadar açılırdı. Hocamın her dediğini can kulağı ile dinler
ve hemen öğrenirdim. Zaman zaman bana Farsça kompozisyon ödevleri verirdi ve yazdıklarımı pek
beğenir, över, beni yazmaya teşvik ederdi. Demek ki bu muhterem muallim benim yazma hevesimi,
istidadımı da keşfetmişti. Kuvvetle tahmin ediyorum ki bu zat usul-i tedris okumamıştı, garbın öğ-
retim metotlarından tamamen habersizdi fakat Allah’ın “Öğretmen olsun” diye yarattığı insanlardan
biri idi, onun için bu işte böylesine muvaffak oluyordu.
(…)
Halide Nusret Zorlutuna, Bir Devrin Romanı
(Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)
136